RADYO VE TELEVİZYON HABERCİLİĞİ

(Erkan Yüksel ve Halil İbrahim Gürcan. Haber Toplama ve Yazma, Tablet Yayinevi, Konya, 2005)




Radyo, elektrik dalgalarının özelliğinden yararlanarak, seslerin iletilmesi sistemiyle elektro-manyetik dalgalarla yayın yapan istasyon ve bu istasyonun programlarını düzenlemekle görevli kuruluş, yalnızca sese dayanan kitle iletişim aracı.

Haber verme işlevi bağlamında yaklaşıldığında radyo, en hızlı kitle iletişim aracıdır. Radyoların haber programları, “haber bültenleri” olarak adlandırılır. Toplumdaki her eğitim düzeyindeki insana seslenen radyo yayınları, okuryazarlık gerektirmediği gibi gazete ya da dergi gibi belli zaman ayırma ve yalnız onunla meşgul olmayı da gerektirmez. Kulağa hitap ettiğinden duyulması yeterlidir. Televizyon için de aynı şeyleri söylemek mümkündür.


Elektromanyetik dalgalar yoluyla hareketli ya da sabit resimlerin sesli ya da sessiz olarak kalıcı olmayan görüntülerinin renkli ya da siyah-beyaz yayını.

Radyo gibi hızlı bir kitle iletişim aracı olan televizyon hem kulağa hem de göze hitap eder.

Haber verme işlevi bağlamında yaklaşıldığında televizyon, kısa sürede en fazla etkiye sahip kitle iletişim aracı olarak tanımlanır. Televizyon haber bültenleri aynı zamanda televizyon kanalının prestijini ve güvenilirliğini ortaya koyması açısından önemli görülür. Televizyon bedavadır. Sunduğu içeriğin maliyeti dikkate alındığında bir televizyon alıcısına sahip olmak ve elektirik faturasını ödemek bu içeriğe sahip olmak için yeterlidir. Televizyon demokratiktir. Aynı mesajı aynı anda dileyen herkese iletir. Televizyonun düğmesine basmak yeterlidir. Televizyon anti-elitisttir. İzleyiciden herhangi bir ön koşul istemez. Televizyon hızlıdır, evlerin oturma odasının “baş konuğu”dur. Güçlü ve zor bir iletişim aracıdır. Güçlü olmak isteyen herkes tarafından sahip olunmak istenir. Öte yandan televizyon en kolay yalan söylenebilen bir iletişim aracıdır. Gerçeği kolaylıkla çarpıtabilme özelliğine sahiptir. En kolay sansürlenebilen kitle iletişim aracıdır. Uluslar arası denetime en açık kitle iletişim aracıdır. Elektronik yapısı, doğal ve kıt kaynak olan frekans ve uydu yörüngelerine bağlıdır. Büyük yatırım gerektirir ve kendini ancak uzun dönemde amorti eder.

Garbner’a göre televizyon, tüm kültürü yaratan devasa bir toplumsallaştırma aracıdır. Televizyon izlemek için okuma yazma bilmeye, daha geniş bir kültürle buluşmak içzin birçok zihinsel yetiyi elde etmeye, yaşanan mekanı değiştirmeye gerek yoktur. Radyo ve televizyon yayınları kamusal alan olan frekansları kullanarak yayın yaptıkları için dolayısı ile “kamusal taşıyıcı” oldukları için kamusal otorite tarafından düzenlenir ve denetlenir. Türkiye’de Radyo ve Televizyon Üst Kurulu böyle bir kurumdur. Radyo için de yukarıdaki bir çok unsurun benzer olduğunun altı çizilmelidir.


Basın kurumlarından ayrı olarak radyo ve televizyon kuruluşlarında haber programlarını hazırlayan kadro daha geniştir.

Yayın içeriklerinin hazırlanması aşamasında yapım ekibinin stüdyo, kurgu ve çekim ekipleriyle uyumu ön plandadır. Bu anlamda haber bültenlerinde; haber müdürü, editörler, sorumlu müdür, spiker, muhabirler ve haber kameramanlarının da uyumu ve ekip olarak görev yapan kişilerden oluşması gereklidir.


Radyo ve televizyonlarda, haberlerin toplanıp işlendiği birim.

Radyo ve televizyonlarda haber içeriğinin oluşturulup yayına hazırlanması haber merkezinde gerçekleştirilmektedir. Haber merkezine ulaşan haberler, edit edilip, kurgu ve seslendirmeler yapılarak yayına hazır hale getirilmesi haber merkezi tarafından yapılır. Radyo ve televizyon haber merkezlerine, kendi muhabirleri yanında abone olunan haber ajanlarından geçen haberler de bir haber hiyerarşisi içerisinde yayına verilmektedir.


Genellikle radyo ve televizyon haber bültenlerinde, bülten haberlerinden sorumlu, gazetelerde de haber akışını organize eden ve toplanan haberleri yöneten kimse.

Haber müdürü, günümüzde genellikle istihbarat şefinin yerine kullanılan bir kavramdır. Büyük medya kuruluşlarında haber müdürü, yazı işleri müdürü ile istihbarat şefi arasında haber akışından sorumludur. Haber müdürü, istihbarat şefinin yaptığı gibi, muhabirlerden gelen haberleri kontrol edip yayımlanıp yayımlanmayacağına karar verebileceği gibi, bir editör gibi davranıp, muhabir ya da diğer haber kaynaklarından gelen haberleri, “habere ters takla attırarak” yeniden biçimleyebilir.


Haber bültenlerini seslendiren ve sunan kimse.

Radyo ve televizyonların haber merkezlerince hazırlanan haber bültenlerini mikrofon ya da kamera karşısında okuyan, seslendiren kişidir. Spiker ya da sunucu haber yazmaz, habere gitmez; ancak stüdyoya, bir haberle ilişkili olarak konuk gelmişse ona, kendisi ya da editörün ilettiği soruları sorar. Spiker, genelde, haberlere sesinden başka bir şey katmaz.

Spiker, haber merkezi tarafından oluşturulan haber bültenini kamera karşısında canlı olarak izleyiciye sunar. Canlı yayın masasıyla bağlantılı olarak, kameranın hemen altında ya da önünde “prompter” denilen bir ekrandan akan haber metinlerini okur. Spiker, taktığı kulaklık sayesinde de sürekli canlı yayın masasıyla bağlantı halindedir. Çünkü her an bir son dakika gelişmesi veya canlı yayın sırasında bir aksilik meydana gelebilir ve bunun spikere bildirilmesi gereklidir.

Spiker, gündemi sürekli takip etmeli, gelişmeleri kaçırmamalıdır. Sunduğu habere hakim olmayan spiker, stüdyoda ya da canlı yayın bağlantısı sırasında yapılan röportajlarda kendilerini ele verir.


Televizyon haber programlarının yapımcı ve sunucusu. Haberleri kişisel yorum ve katkıları ile sunan kimse.

Haber merkezini yöneten ya da haber merkezinde fiilen çalışan, haber bültenlerine girecek haberlere ve sıralamasına karar veren, haber bültenlerine konuk çağırarak onlara habere ilişkin detaylı sorular soran sunucu ya da spikerler yorumlayıcı haber sunucusu olarak anılırlar. Bu kişilerin birçoğu gazetecilikten gelirken, bazıları da başka uğraş alanlarından televizyona geçmişlerdir.


Medyanın, günlük yayın içeriğinin belirlendiği, her gün, bir ya da birkaç defa olmak üzere yazı işleri yöneticilerinin katıldığı toplantıdır.

Medya kuruluşlarında, haber akışını organize etmek ve hedef kitleye sunulacak haberleri belirleyerek, bu haberlerin nasıl sunulacağına karar verilen en önemli toplantıdır. Bu toplantılar genellikle günde iki defa olmak üzere sabah saatlerinde (saat 10.00 gibi) ve öğleden sonra (15.00 gibi) yapılabilir. Bazı gazetelerde bu toplantı, günde bir defa ve öğlene doğru (11.00 gibi) da yapılabilir. Televizyonlarda ise, akşam ana haber bültenleri önemli olduğu için bu toplantılar, öğleden sonra gerçekleştirilir.

Yayın kurulu toplantılarına genel yayın müdürü, yazı işleri müdürü / müdürleri, editörler, haber müdürleri, bölüm şefleri, görsel yönetmen katılmaktadır.

Sabah toplantılarında, bir gün önce çıkan gazetedeki ya da haber bültenindeki yanlışlıklar tartışılıp, rakip gazetelerin veya televizyonların durumu, atlanılmış ve atlatılmış haberler masaya yatırılarak o gün neler yapılacağı, haber gündeminin nelerden oluştuğu, hangi haberlere önem verileceği, hangi haberin gazetede manşete ya da televizyonda birinci haber olarak verileceği tartışılır. Yayın kurulu toplantısına göre günlük olarak, gazete, radyo ve televizyonun haber sunumuna yön verilir.

Öğlen toplantısında ise, sabah ele alınması düşünülen haber konularına ve gündeme ilişkin gelişmeler, gündem dışı olan önemli haberler tartışılarak, manşete ya da birinci haber olarak neyin gireceği ve diğer yer verilecek haberler karara bağlanır.


Radyo haberleri genellikle bülten şeklinde hazırlanır.

Radyo haberleri, ana ve ara haber bültenleri olarak ayrılmaktadır. Ana haberlerde, haberler detayları ile sunulurken, ara haber bültenlerinde ise, haberin başlığı ile spotu verilmektedir. Radyo yayını içerisinde haber bültenleri hemen tamamen saat başlarında, bazen de yarım saatlerde verilmekte ve haber bültenleri, bir ya da iki spiker tarafından seslendirilmektedir.

Belirli bir haber programı müziği (jingle) eşliğinde sunumla başlayan bültende en önemli haber ilk sunulan haberdir. Kimi bültenlerde program müziğinin ardından fon müziği kullanılırken, kimi bültenlerde kullanılmaz. Ses unsuru ön plana çıkan radyo haberlerinde, özel ses efektleri, teyp kaydı ya da telefon bağlantısı ile söyleyenin ağzından da sözleri aktarılarak canlılık yaratılabilir. Gazete ve dergi haberinden daha kısa olan radyo haberlerinde asıl olan hızlılıktır. Haberi ilk elden ve sıcağı sıcağına duyurma imkanına sahip olan radyo haberciliği bu açıdan üstünlük taşır.

Konuşma dili tekniğiyle yazılan radyo haberleri taze haber alma gereksinimini sağlayan açık, anlaşılması kolay ifadeler üzerine kuruludur. Kulağa yönelik bu haberler, olabildiğince kısa cümleli, az heceli ve telaffuzu kolay kelimelerle oluşturulur. Haber türünün en zayıf yönü haber metni tekrarlanmazsa ya da tekrar okunmazsa, geri dönüş olanağının bulunmaması, eş deyişle haberin kaçırılmasıdır.

Haber değerleri anlamında radyo ve televizyon haberlerinde zamanlılık öğesi ön plandadır. Gazete ve dergi haberinden daha hızlı ve anlık olan radyo haberlerinde açıklamadan çok bilgi önemlidir. Haberler daha detaylı açıklamalar yerine daha özet bilgilerle oluşturulur.


Televizyon haberleri, genellikle konuşma dilinde yazılan, ses ve görüntünün bir arada bulunduğu bültenlerden oluşur.

Belirli bir jenerikle başlayan haber bülteninde, haberleri bir ya da iki spiker sunar.

İlk haber en önemli haberdir.

Genellikle fon müziği kullanılmasa da, özel ses ve görüntü efektleri, görsel malzemeler, canlı bağlantılar oldukça yaygın biçimde kullanılır.

Önemli olanın hızlılık ve tazelik olduğu televizyon haberinde görüntü, haberi tamamlayan en önemli unsurdur.

Haberin son kelimesi son görüntü ile son bulur.

Diğer habercilik türlerine göre televizyon haberciliği daha fazla yaratıcılık ve ekip çalışması gerektirmektedir.

 Dramatik bir bütünlük gerektiren televizyon haberlerinde bir yandan üslup ön planda iken, spiker ve muhabirlerin bilgi ve becerileri de haber sunumunu etkiler.


Televizyon haberleri genel olarak görüntü, ses ve yazıdan oluşur.

Televizyon haberlerinde görüntü unsuru kamera ile çekilmiş hareketli görüntü, dia, fotoğraf ya da harita gibi donuk kare görüntüsü (caption/kepşın), grafik ve bilgisayarlı animasyon görüntüsünden oluşur.

Televizyon haberlerinde habere taraf olan kişilerin sesleri haber kaynağının sesi olarak verilebileceği gibi müzik ya da efekt sesi, yapay ya da doğal efektler kullanılarak da çeşitlendirilebilir.

Televizyon haberlerinde yazı ise televizyon ekranlarından görünen yazı anlamındadır. Az sonra verilecek haberi tanıtan, kaynağın sesinin duyulmadığı ya da anlaşılmadığı durumlarda konuşmasını içeren ya da bunun gibi bilgilerin yer aldığı alt yazılar, haber muhabirinin ya da kameramanının adını içeren yazılar, haberin kuşağı olarak ya da jeneriklerde kullanılan yazılar ekrandan izleyiciye ulaşacak yazılardır.




Stüdyodan yapılan haberler ya da olay yerinden yapılan haberler birbirinden farklı nitelikler taşır.

Stüdyodan yapılan haberler DSF (Dış Ses Fonda) ve sesli haberler diye ikiye ayrılır. DSF haberler, haber sunucusunun stüdyodan canlı yayın sırasına tümünü kendisinin seslendirdiği metinlerden oluşur. Seslendirme stüdyoda gerçekleştirilir. Haberlerde yer alan görüntülere ait kaynak ya da çevrenin sesleri dip ses olarak yayınlanır. Haber sunucusunun sesi baskın sestir. Görüntü üzerinde kurgu yapılmamıştır.

Sesli haberlerde ise seslendirme yayına girmeden önce yapılır. Görüntü ile haber metni önceden eşlenir ve seslendirilir. Hangi görüntü sırasında hangi sesin verildiği bilinir. Ayrıca haber kaynağının sesinden bir bölüm de haber metninin içinde verilebilir.

Daha önce DSF olarak verilen haber sonradan sesli habere dönüştürülebilir.

Olay yerinden naklen yapılan haberlerde doğrudan anlatımı gerçekleştirecek muhabir ya da haber sunucusu naklen yayın aracı, ekip ve ekipmanı ile olay yerinde bulunur. Daha önceden hazırlanmış görüntü naklen yayın sırasında yayınlanabilir. 


 “Doğal ses fonda” tanımından gelen DSF haberlerde, haber görüntülerinin doğal sesinin asıl haber metnine fon oluşturacak şekilde daha alt seviyeden sunulması söz konusudur. 

Bu tür haberlerde, ajanslar veya haber merkezi kameramanlarının çektikleri eldeki ham görüntülere, olayın akışına göre metin yazılır. Bu haber metni daha sonra iki şekilde seslendirilir: Metne göre montajı yapılan görüntü, haber bülteni sırasında canlı olarak sunulur ve montajı yapılan görüntülere yayın öncesinde muhabir veya seslendirme elemanı tarafından ses okunur.

Yayın sırasında görüntü akarken canlı olarak metni okunan DSF’ler genelde, ya daha önemsiz içerikli haberlerdir ya da haberin acilen yetişmesi gerekliliğinden dolayı görüntü üzerine ses okunmaya fırsat bulunmamıştır. DSF tekniğiyle oluşturulan haber 60-90 saniye (en fazla 120 saniye olabilmektedir)  arasında bir zaman diliminde konuyu anlatır. Bu tür haber metinleri yazılırken, iki kelimenin bir saniyede okunduğu göz önünde bulundurulur. DSF haber metinlerinde anlatılanla görüntülerin senkronize bir şekilde hareket etmesi gerekir. DSF haberinin başlangıcında ilk birkaç saniye yalnızca görüntü akar, daha sonra metin okunmaya başlar. DSF haberinin bitiminde ise  yayın sırasında oluşabilecek aksaklıklara karşın kurguda, metnin bitiminden 5 saniye sonrasına kadar görüntü akıtılır.


Muhabirin olay yerinden gelişmeleri aktardığı televizyon haberciliği türüdür.

Olay yerinden yapılan haber sunumları haberin izlenirliğini artırmaktadır. Genelde muhabir anonsu yaparken arka planda olay mekanı yer alır. Anonsu yapan muhabir, haberi sunarken detaya çok girmeden, olabildiğince ilgi çekici “flaş” cümlelerle olayı aktarır. Haberin detayı, zaten haber bülteni sırasında spiker tarafından okunacaktır. Anonslu haber, canlı ve banttan olmak üzere iki şekilde yapılır.


Televizyon haberciliğinde, haberin flaşının verildiği anons bölümünün ardından, röportajla izleyiciye konu hakkında bilgi sahibi ya da yetkililer aracılığıyla haberin unsurları ve detayları anlattırılır. Buna anonslu-röportajlı haber denilir.


Televizyon haberciliğinde muhabir, olayla ilgili kişiyle sadece olay hakkında röportaj yapar. Muhabir haberi tanıtıcı herhangi bir anons yapmaz. Haberin bu biçimde sunumuna röportajlı haber denilir.


Radyo haberleri, ana ve ara haber bültenleri şeklinde hazırlanmaktadır. Ana haber bültenleri genellikle sabah, öğlen ve akşam (07.00-13.00-19.00 gibi) saatlerinde 5-10 dakika arasında sunulmaktadır. Ara haber bültenleri ise genellikle her saat başında ve 3-5 dakika arasında özet olarak verilmektedir.

Genel olarak bir radyo haber bülteni şu bölümlerden oluşur:

§  Radyo haber bülteni, program müziği (jingle) ile başlar.

§  Bülteni spiker sunar.

§  Haberlerde ilk haberden başlayarak en önemliden daha az önemliye doğru bir sıralama izlenir.

§  Kimi bültenlerde dış haberler, ekonomi haberleri, finans haberleri, hava ve yol durumu gibi haberler için ayrı duyurum müzik, efekt ya da sesleriyle hazırlanmış program müzikleriyle değişik bölümlemelere gidilebilir.

§  En önemli haber ilk sunulan haberdir.

§  Haberler ilgi çekme temeline dayanır.

§  Genel bir sunumla dikkatler çekilip, habere giriş yapılır.

§  Asıl olan hızlılıktır.

§  Açıklamadan çok bilgi önemlidir.

§  Olabildiğince geçmiş zaman ifadeleri kullanmaktan kaçınılmalıdır. Bununla birlikte “Az önce aldığımız bir bilgiye göre” demek ya da bu ifadeyi haberleri sunarken akılda tutmak bu sorunu halledebilecektir.

§  Radyo haberlerinde genellikle “dün” ifadesinin kullanılmaz. Dünkü haber radyo için bayat bir haberdir.

§  Bültende özel ses efektleri, teyp kaydı ya da telefon bağlantısı ile söyleyenin ağzından da sözleri aktarılarak canlılık yaratılabilir.

§  Haberler, taze haber alma gereksinimini sağlayan açık, anlaşılması kolay ifadeler üzerine kuruludur.

§  Kulağa yönelik bu haberler, olabildiğince kısa cümleli, az heceli ve telaffuzu kolay sözcüklerle oluşturulur.

§  Haber türünün en zayıf yönü tekrarlanmazsa geri dönüş olanağının bulunmamasıdır.


Televizyon haber programları, haberin işleyişi, ele alınışı ve snuşu açısından farklı formlarda hazırlanır. Bunlar şöyle tanımlanabilir:

Günlük haber bültenleri: Günün belirli saatlerinde yayınlandıkları için sabah, öğle, akşam ve gece bültenleri olarak çeşitlenir. Zaman zaman yalnızca haber başlık ve spotlarının verildiği ara haber bültenleri de bulunmaktadır. Haber bültenleri arasında en önemli yeri,  günün tüm haberlerini toparlaması ve “prime-time” olarak tanımlanan izlenme oranının en yüksek olduğu zaman dilimindeki akşam ya da ana haber bültenleri oluşturmaktadır. Akşam ya da ana haber bültenlerinde, öncelikle ciddi haberler, ulusal ve uluslararası önemli haberler, politik haberler, hükümet, meclis, dışişleri ve resmi kuruluşlara ilişkin haberler yer almaktadır. Ana haberlerin sonunda, mizah havası taşıyan, hafif ama ilginç olaylara ilişkin haberler verilmektedir.

Derinlikli haber programları: Televizyon haber bültenlerinin sürelerinin kısa olması ve çok sayıda haberi kapsaması nedeniyle toplumun haberi derinlemesine alma, daha geniş bilgilenme gereksinimine karşılık vermek amacıyla derinlikli haber programları ortaya çıkmıştır. Bu programların en önemli özelliği; tek veya birkaç konuyu çok yönlü ve uzun sürelerde ele almasıdır.

Yoruma dayalı haber programları: Televizyonda haber iletişiminin temel ilkeleri objektiflik ve yorumsuzluktur. Bu nedenle haberin yorumuyla birlikte verildiği programlar veya bölümler, haber bültenlerinden ayrılmaktadır ve bu tür programlar, genellikle ana haber bültenlerinin sonunda, günün yorumu şeklinde verilmektedir. Yoruma dayalı programlarda sunuşu ve yorumu, aynı kişi yapar ve bu kişi konusunda uzmandır.


Televizyon haberleri de ana ve ara haber bültenleri şeklinde hazırlanmaktadır. Ana haber bültenleri akşam saatlerinde (19.00 ya da 20.00 gibi) ve 45 dakika civarında yayınlanan, yaklaşık 15 -20 haberin önem sırasına göre verildiği ve haber başına ortalama 90 saniyenin ayrıldığı bültenlerdir. Ara haber bültenleri ise, gün içinde ve gece yarısı birkaç defa olmak üzere 5-10 dakikalık sürelerle haber özetleri şeklinde verilen bültenlerdir.

Bir televizyon haber bülteni şu bölümlerden oluşur:

§  Haber bülteni, program jeneriği ile başlar.

§  Spiker programın açılış konuşmasını yaptıktan sonra genellikle haber özetleri verilir.

§  Dramatik bir bütünlük gerektiren televizyon haberlerinde bir yandan üslup ön planda iken, spiker ve muhabirlerin bilgi ve becerileri de haber sunumunu etkiler.

§  Bültende, ilk haber en önemli haberdir.

§  Asıl olan hızlılık ve tazeliktir.

§  Ses ve görüntü bir aradadır. Genellikle fon müziği kullanılmasa da, özel ses ve görüntü efektleri, görsel malzemeler, canlı bağlantılar oldukça yaygın biçimde kullanılır. Görüntü haberi tamamlayan en önemli unsurdur.

§  Haberin son kelimesi son görüntü ile biter. Haber metninin uzun ve görüntünün az olduğu durumlarda, görüntünün birkaç kez döndürüldüğü ve arka planda da haber metninin okunduğu görülmektedir.

§  Haberlerde gazetedeki gibi bölümlemeler görülmez. Ancak haberlere özel jeneriklerle haber turu, kısa kısa, gündem, özel haber, güncel vb gibi başlıklarla ayrımlamalar yapılabilir.

§  Haber bültenlerinin sonunda, bazı televizyon kanallarda uygulanan bir yöntem olarak bir de gazetecinin ya da köşe yazarının gündemdeki olayları yorumladığı “yorum” bölümleri dikkat çeker.

§  Spor ve hava durumu haberleri genellikle ayrı bir şekilde farklı bir sunucu tarafından verilir.

§  Dolayısıyla, televizyon haberciliğinde daha fazla yaratıcılık ve ekip çalışması gerekmektedir.


Televizyon haberciliğinde “prime-time” denilen, televizyon izleyicisinin en fazla ekran başında bulunduğu, çoğunlukla 20:00 ile 23:00 saatleri arasına karşılık gelen  zaman diliminin hemen başında yayınlanan akşam haberlerine ana haber bülteni adı verilir.

Ana haber bülteninin prime-time içerisinde izlenirliği yakından etkilediği varsayılır. Televizyon kanalının etkinliği, güvenilirliği ve gücü de ana haber bülteni ile ölçülür. Bu nedenle ana haber bülteni televizyon kanallarının prestijidir denilebilir.

Ana haber bültenleri televizyon haber merkezi tarafından hazırlanır. Bu bültenlerin sunuşunu genellikle ünlü bir haber spikeri ya da ancohorman, eş deyişle haberi anlatarak sunan ve genellikle haber merkezinin üst düzey yetkilisi olan kişi yapar.

Ana haber bültenlerinde kanalın yayın politikası çerçevesinde haber seçiminde bulunulur. Bültenin yayın politikası çerçevesinde belirlenen süresi yaklaşık 45 dakika ile 60 dakika arasında değişir. Bir bültende bu nedenle yaklaşık 20-25 habere yer verilebilir.

Bülten, önceden kurgulanmış bir haber bandının yanı sıra, spiker ya da anchorman’ın o haberle ilgili kısa sunuşundan oluşur. Kimi zaman haberle ilgili canlı bağlantı yapılabilir, kimi zaman da konuklar stüdyoya davet edilerek canlı yayına çıkmaları sağlanabilir.

Bülten sırasında önceden hazırlanmış; haberle ilgili bilgiler perfore olarak görüntünün üzerine okunmuş, doğal ses ve haberle ilgili kişilerin konuşmaları belli bir mantık içinde kurgulanmış bandlar, VTR’den (Video Tape Recorder) yayınlanır. Spikerin sunumunun ardından bu bandlar bülten içerisindeki sırasına göre yayına verilir.

Haber bülteninin sunumunda spiker, haber masasının üzerinde bulundurduğu kağıda basılı metinlerden ve de prompter denilen haber metinin okunabilmesine yardımcı olan mekanik aletlerden yararlanabilir.


Televizyon haberleri, sunuluş formatlarına göre olaysal (episodic) ve konusal (thematic) olarak sınıflandırılmaktadır.

Olaysal formatta haber çerçevesi, belirli bir durumun incelenmesi veya belirli bir olaya yönelik haberin verilmesi biçimindedir ve kamu olaylarını somut durumlar olarak anlatır. Örneğin evsiz insanların kötü durumu, cinayet girişimi, bir yerin bombalanması gibi haberler.

Konusal haber formatında ise, olaylara düşünsel boyutta katılarak, kamuyu ilgilendiren sorunlar daha genel ve soyut bağlamda verilir. Örneğin hükümetin sosyal yardım harcamalarındaki değişiklikler, terörist eylemlere katılan grupların sosyal ve siyasal eleştirileri gibi haberler.


Görüntü ve ses unsurları dikkate alınarak hazırlanan radyo ve televizyon haberleri bültenler şeklinde hazırlanır. Haber giriş cümlesi genellikle konuşma dili tekniğine uygun biçimde yazılır. Haber yazım tekniği ise genellikle ters piramit ya da dörtgen tekniği şeklindedir.


Sıcak haberler aktaran radyo ve televizyon haberciliğinde, yaygın olarak konuşma dili tekniği kullanılır.

İnsanların birbirleriyle anlaşmak için sesli olarak konuştukları dile “konuşma dili” denir. Haberlerin sesli olarak birine anlatılıyormuşçasına sunulduğu radyo ve televizyon haberlerinde kullanılan konuşma dili tekniği, karşıdaki insanlarla konuşuyormuş gibi haberi yazma temeline dayanır. Çünkü yazılan bu haber, bir spiker tarafından sesli olarak okunarak izleyenlere sunulacaktır. Anahtar ilkeleri, “konuştuğunuz gibi yazın” ya da “yazdıklarınızı sesli olarak okuyun” olan konuşma tekniğinde, sunucuların izleyenlerine “şimdi ne olduğunu duyduğunu ya da gördüğünü aktarması” esastır.

Konuşma dilindeki gibi basit ve kısa cümlelerle yapılan bu anlatımda edilgen cümlelerden de yararlanılır. Bağlaç kullanımı ve dolaylı anlatım yaygındır. Bununla birlikte haberlerin anlaşılabilir özetlikte olması gerekir. Kelime zenginliği yerine, daha az kelimeyle daha çok bilgi aktarılmaya çalışılır. Açıklamalara ve geçmiş hakkındaki bilgilere yer verilmeyebilir.


Radyo haberlerinden derlenen örnekler üzerinde konuşma dili tekniğinin anatomisi şöyle görülebilir:

§  İtalyan Hava Yolları’na ait içinde 250 yolcu bulunan bir uçak (Ne?), Roma-Hongkong seferini yaparken (Ne zaman?) bomba ihbarı üzerine (Neden?)  İstanbul Atatürk Havalimanı’na (Nereye?) zorunlu iniş yaptı (Nasıl?). MD-11 tipi uçak (Ne?), Roma’dan havalandıktan sonra Roma Emniyet Müdürlüğü’ne yapılan bomba ihbarı üzerine (Neden?) Türk hava sahasında Siirt üzerindeyken İstanbul’a (Nereye?) dönüş yaptı. Uçaktaki yolcular indirildikten sonra yapılan aramada herhangi bir patlayıcı maddeye rastlanmadığı bildirildi.

§  Hollanda’nın başkenti Amsterdam’da (Nerede?) İsrail Havayolları’na ait bir uçağın (Ne?) blok apartmanlara çarpması sonucu (Nasıl?) ölenlerin sayısı 120 olarak belirlendi. Uçağın çarpmasıyla çöken apartmanların enkazından 50 ceset çıkarıldığı, unlardan ancak 9’unun kimliğinin belirlenebildiği bildirildi. Kimliği belirlenenler arasında Türk bulunmuyor.


Konuşma dilinin hakim olduğu radyo ve televizyon haberciliği türünde giriş cümlesinin büyük önemi vardır. İzleyenlerin dikkatlerinin habere çekilmesi ve “şimdi bunu dinleyeceksiniz” denilmesi anlamında bu haberlerde, genel bilgi içerir tarzda ya da haber öğeleriyle haber girişi yapılabilir.

Radyo ve televizyon haberciliğinde haberin giriş bölümü genellikle spiker ya da haber sunucusu tarafından bir metni okur gibi değil, daha çok anlatır gibi bir üslupla aktarılır. Televizyon haberciliğinde bu bölüm “Kamera Spikerde” bölümü olarak adlandırılır. Anlatım üslubuna da uygun biçimde konuşma dili tekniğinde seçilecek cümlelerin daha kısa, daha anlaşılır ve daha güncel dildeki sözcüklerle örülü olmasına dikkat edilmelidir. Buradaki ifadelerin sıkıcı ya da monoton olmaması, yığma bilgiler içermemesi ve kendine özgü bir canlı ruhunun bulunması dikkat edilecek unsurlar arasındadır.

Örneğin:

§  Sayın seyirciler, bugün 1 Aralık Dünya AIDS günü.

§  Cumhuriyet’in 75. yılını kutlama etkinlikleri sürüyor...

§  Adana’da akıl almaz facia.

§  Trafik canavarı can almaya devam ediyor...

§  Trafik canavarı bugün de E-5 karayolunda 9 can aldı.

§  Dünyanın önde gelen siyaset adamlarından Nobel Barış Ödülü sahibi ve eski komünist blokla yumuşama politikasının mimarı eski Almanya Başbakanı Willy Brandt öldü.

§  Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nde hükümeti kurma görevi Mehmet Ali Talat’ın. Cumhurbaşkanı Denktaş’tan görevi alan Talat, 15 gün içinde hükümeti kurmak zorunda.

§  Sayın seyirciler, yerel seçimlere üç ay kaldı. Her parti hazırlığını yapıyor. Başbakan … da iktidardayken yerel seçimlerde oy kaybetmeyecek tek parti olacaklarını söylüyor.

§  Dünyanın gündemi ise deprem. Bir hafta içinde büyüklüğü 6’nın üzerinde, 4 deprem meydana geldi. Depremlerin en yıkıcı olduğu yer İran’dı. Ben kentini vuran depremde ölenlerin sayısı 30 bine yaklaştı.

§  Bir Türk bilim adamının depreme dayanıklı ev projesi Dünya Bankası’ndan ödül kazandı sayın seyirciler. Proje, depremde can kaybının en aza düşürülmesi için ev yapımında otomobil lastiği kullanmayı öngörüyor.

§  Düğün gecesi teyzesinin oğlunun silahından çıkan kurşunlarla hayatını kaybetti kameraman Hüseyin Yıldız. Tam 1,5 yıl sonra bugün, Kartal Adliyesi’nde, sanık 15 yıl hapis cezasına çarptırıldı. Bu karar oğlunu damatlığıyla toprağa veren anneyi çılgına çevirdi.

§   Yılbaşına çok az kaldı. Yeni yılla birlikte Milli Piyango’nun 10 trilyonluk rekor ikramiyesi de sahibini bulacak. Peki bu ikramiyeyi kazanan kişi ilk anda ne hissedecek ve daha sonra neler yaşayacak?

§  “Bir erkek için sevdiğini söylemek zordur”. Bu sözlerin sahibi İbrahim Tatlıses. Bugün kendince zor olanı yaptı ve Asena’ya olan aşkını ilk kez açıkladı. Ünlü türkücünün Asena’yı vuranlara da mesajı vardı.

§  Fırıncılar bugünlerde heyecan içinde. Nedeni, çok alışık olmadığımız, dünya çapındaki bir yarışmanın Türkiye elemeleri. Çünkü seçilenler 2005 yılında Fransa’da yapılacak Fırıncılar Dünya Yarışması’na katılacak.

§  Fenerbahçe’de adı her konuşulduğunda büyük heyecan yaratan Alex’in transferinde tüm pürüzlerin ortadan kalktığı ve Brezilyalı yıldızın 8 Ocak’ta İstanbul’da olacağı öğrenildi.

§  İç transferde futbolcularıyla tek tek anlaşan Galatasaray, şimdi de … için harekete geçti.


Radyo ve televizyon haberciliğinde haberler, hazırlanan bültenler ile dinleyen ya da izleyenlere aktarılır.

Radyo haberlerinden farklı olarak televizyon için hazırlanan haber bültenlerinin kimi teknik bazı detaylarından söz etmek mümkündür. Televizyon için hazırlanan haber bültenlerinde görüntü bandları kullanıldığı için bunların spiker tarafından yapılacak sunuşlarının ve bitiş sürelerinin bilinmesi gerekilidir.

Bir televizyon haber bülteninde haberlerin sıra numarası, spikerin okuyacağı metin, önceden hazırlanmış haber bandının numarası, süresi ve son sözünün ne olduğu belirtilmelidir.

Bu çerçevede örnek bir haber bülteninin formatı şöyle gösterilebilir:



Haber no: 1

Spiker:

Ankara bu raporu tartışıyor... Başbakanlık İnsan Hakları Danışma Kurulu’nun hazırladığı azınlık hakları ile ilgili rapor, Ankara’nın önemli gündem maddelerinden biri haline geldi. Raporda “Sevr sendromu”nun bitmesi, Lozan Anlaşması’nın gerektiği gibi uygulanması isteniyor.

Off-ses:

Başbakan Erdoğan’a, Başbakanlık İnsan Hakları Danışma Kurulu tarafından sunulan raporda çok kimlikli, çok kültürlü, özgürlükçü ve çoğulcu bir toplum modelinin benimsenmesi istendi. Türkiye’nin azınlıklar konusundaki sınırlayıcı tutumunun dünyadaki eğilimlere ters düştüğü de belirtildi. Rapora göre, Türkiye, Lozan Anlaşması’nın bazı hükümlerini ihlal ediyor.

Raporda, Anayasa’nın, ‘değiştirilmesi teklif dahi edilmeyecek’ maddeleri arasında yer alan “Türkiye devletinin dili Türkçe’dir” ifadesi de eleştirildi, “devletin dili olmaz” denildi. (...)

Devlet Bakanı ..., “Rapor, Başbakan’a sunuldu mu?” sorusunu ise sorunun muhattabının kendisi olmadığını belirterek yanıtlamadı.

Bant: 1

Süre: 1’28”

Son söz:

... olmadığını belirterek yanıtlamadı.



Diğer haberler de bu formata uygun biçimde bültendeki yerini alır.