RADYO VE TELEVİZYON HABERCİLİĞİ
(Erkan Yüksel ve Halil İbrahim Gürcan. Haber Toplama ve Yazma, Tablet Yayinevi, Konya, 2005)
(Erkan Yüksel ve Halil İbrahim Gürcan. Haber Toplama ve Yazma, Tablet Yayinevi, Konya, 2005)
Radyo, elektrik dalgalarının özelliğinden
yararlanarak, seslerin iletilmesi sistemiyle elektro-manyetik dalgalarla yayın
yapan istasyon ve bu istasyonun programlarını düzenlemekle görevli kuruluş,
yalnızca sese dayanan kitle iletişim aracı.
Haber verme işlevi bağlamında yaklaşıldığında radyo, en
hızlı kitle iletişim aracıdır. Radyoların haber programları, “haber bültenleri”
olarak adlandırılır. Toplumdaki her eğitim düzeyindeki insana seslenen radyo
yayınları, okuryazarlık gerektirmediği gibi gazete ya da dergi gibi belli zaman
ayırma ve yalnız onunla meşgul olmayı da gerektirmez. Kulağa hitap ettiğinden
duyulması yeterlidir. Televizyon için de aynı şeyleri söylemek mümkündür.
Elektromanyetik dalgalar yoluyla hareketli ya da
sabit resimlerin sesli ya da sessiz olarak kalıcı olmayan görüntülerinin renkli
ya da siyah-beyaz yayını.
Radyo gibi hızlı bir kitle iletişim aracı olan
televizyon hem kulağa hem de göze hitap eder.
Haber verme işlevi bağlamında yaklaşıldığında
televizyon, kısa sürede en fazla etkiye sahip kitle iletişim aracı olarak tanımlanır.
Televizyon haber bültenleri aynı zamanda televizyon kanalının prestijini ve
güvenilirliğini ortaya koyması açısından önemli görülür. Televizyon bedavadır.
Sunduğu içeriğin maliyeti dikkate alındığında bir televizyon alıcısına sahip
olmak ve elektirik faturasını ödemek bu içeriğe sahip olmak için yeterlidir. Televizyon
demokratiktir. Aynı mesajı aynı anda dileyen herkese iletir. Televizyonun
düğmesine basmak yeterlidir. Televizyon anti-elitisttir. İzleyiciden herhangi
bir ön koşul istemez. Televizyon hızlıdır, evlerin oturma odasının “baş
konuğu”dur. Güçlü ve zor bir iletişim aracıdır. Güçlü olmak isteyen herkes
tarafından sahip olunmak istenir. Öte yandan televizyon en kolay yalan
söylenebilen bir iletişim aracıdır. Gerçeği kolaylıkla çarpıtabilme özelliğine
sahiptir. En kolay sansürlenebilen kitle iletişim aracıdır. Uluslar arası
denetime en açık kitle iletişim aracıdır. Elektronik yapısı, doğal ve kıt
kaynak olan frekans ve uydu yörüngelerine bağlıdır. Büyük yatırım gerektirir ve
kendini ancak uzun dönemde amorti eder.
Garbner’a göre televizyon, tüm kültürü yaratan
devasa bir toplumsallaştırma aracıdır. Televizyon izlemek için okuma yazma
bilmeye, daha geniş bir kültürle buluşmak içzin birçok zihinsel yetiyi elde
etmeye, yaşanan mekanı değiştirmeye gerek yoktur. Radyo ve televizyon yayınları
kamusal alan olan frekansları kullanarak yayın yaptıkları için dolayısı ile
“kamusal taşıyıcı” oldukları için kamusal otorite tarafından düzenlenir ve
denetlenir. Türkiye’de Radyo ve Televizyon Üst Kurulu böyle bir kurumdur. Radyo
için de yukarıdaki bir çok unsurun benzer olduğunun altı çizilmelidir.
Basın kurumlarından ayrı olarak radyo ve
televizyon kuruluşlarında haber programlarını hazırlayan kadro daha geniştir.
Yayın içeriklerinin hazırlanması aşamasında yapım ekibinin
stüdyo, kurgu ve çekim ekipleriyle uyumu ön plandadır. Bu anlamda haber
bültenlerinde; haber müdürü, editörler, sorumlu müdür, spiker, muhabirler ve
haber kameramanlarının da uyumu ve ekip olarak görev yapan kişilerden oluşması
gereklidir.
Radyo ve televizyonlarda, haberlerin toplanıp
işlendiği birim.
Radyo ve televizyonlarda haber içeriğinin oluşturulup yayına
hazırlanması haber merkezinde gerçekleştirilmektedir. Haber merkezine ulaşan
haberler, edit edilip, kurgu ve seslendirmeler yapılarak yayına hazır hale getirilmesi
haber merkezi tarafından yapılır. Radyo ve televizyon haber merkezlerine, kendi
muhabirleri yanında abone olunan haber ajanlarından geçen haberler de bir haber
hiyerarşisi içerisinde yayına verilmektedir.
Genellikle radyo ve televizyon haber
bültenlerinde, bülten haberlerinden sorumlu, gazetelerde de haber akışını
organize eden ve toplanan haberleri yöneten kimse.
Haber müdürü, günümüzde genellikle istihbarat şefinin yerine
kullanılan bir kavramdır. Büyük medya kuruluşlarında haber müdürü, yazı işleri
müdürü ile istihbarat şefi arasında haber akışından sorumludur. Haber müdürü, istihbarat
şefinin yaptığı gibi, muhabirlerden gelen haberleri kontrol edip yayımlanıp
yayımlanmayacağına karar verebileceği gibi, bir editör gibi davranıp, muhabir
ya da diğer haber kaynaklarından gelen haberleri, “habere ters takla attırarak”
yeniden biçimleyebilir.
Haber bültenlerini seslendiren ve sunan kimse.
Radyo ve televizyonların haber merkezlerince
hazırlanan haber bültenlerini mikrofon ya da kamera karşısında okuyan, seslendiren
kişidir. Spiker ya da sunucu haber yazmaz, habere gitmez; ancak stüdyoya, bir
haberle ilişkili olarak konuk gelmişse ona, kendisi ya da editörün ilettiği
soruları sorar. Spiker, genelde, haberlere sesinden başka bir şey katmaz.
Spiker, haber merkezi tarafından oluşturulan haber
bültenini kamera karşısında canlı olarak izleyiciye sunar. Canlı yayın masasıyla
bağlantılı olarak, kameranın hemen altında ya da önünde “prompter” denilen bir
ekrandan akan haber metinlerini okur. Spiker, taktığı kulaklık sayesinde de
sürekli canlı yayın masasıyla bağlantı halindedir. Çünkü her an bir son dakika
gelişmesi veya canlı yayın sırasında bir aksilik meydana gelebilir ve bunun
spikere bildirilmesi gereklidir.
Spiker, gündemi sürekli takip etmeli, gelişmeleri
kaçırmamalıdır. Sunduğu habere hakim olmayan spiker, stüdyoda ya da canlı yayın
bağlantısı sırasında yapılan röportajlarda kendilerini ele verir.
Televizyon haber programlarının yapımcı ve sunucusu.
Haberleri kişisel yorum ve katkıları ile sunan kimse.
Haber merkezini yöneten ya da haber merkezinde fiilen çalışan,
haber bültenlerine girecek haberlere ve sıralamasına karar veren, haber
bültenlerine konuk çağırarak onlara habere ilişkin detaylı sorular soran sunucu
ya da spikerler yorumlayıcı haber sunucusu olarak anılırlar. Bu kişilerin
birçoğu gazetecilikten gelirken, bazıları da başka uğraş alanlarından
televizyona geçmişlerdir.
Medyanın, günlük yayın içeriğinin belirlendiği,
her gün, bir ya da birkaç defa olmak üzere yazı işleri yöneticilerinin
katıldığı toplantıdır.
Medya kuruluşlarında, haber akışını organize etmek
ve hedef kitleye sunulacak haberleri belirleyerek, bu haberlerin nasıl sunulacağına
karar verilen en önemli toplantıdır. Bu toplantılar genellikle günde iki defa
olmak üzere sabah saatlerinde (saat 10.00 gibi) ve öğleden sonra (15.00 gibi)
yapılabilir. Bazı gazetelerde bu toplantı, günde bir defa ve öğlene doğru
(11.00 gibi) da yapılabilir. Televizyonlarda ise, akşam ana haber bültenleri
önemli olduğu için bu toplantılar, öğleden sonra gerçekleştirilir.
Yayın kurulu toplantılarına genel yayın müdürü,
yazı işleri müdürü / müdürleri, editörler, haber müdürleri, bölüm şefleri,
görsel yönetmen katılmaktadır.
Sabah toplantılarında, bir gün önce çıkan
gazetedeki ya da haber bültenindeki yanlışlıklar tartışılıp, rakip gazetelerin
veya televizyonların durumu, atlanılmış ve atlatılmış haberler masaya yatırılarak
o gün neler yapılacağı, haber gündeminin nelerden oluştuğu, hangi haberlere
önem verileceği, hangi haberin gazetede manşete ya da televizyonda birinci
haber olarak verileceği tartışılır. Yayın kurulu toplantısına göre günlük
olarak, gazete, radyo ve televizyonun haber sunumuna yön verilir.
Öğlen toplantısında ise, sabah ele alınması
düşünülen haber konularına ve gündeme ilişkin gelişmeler, gündem dışı olan önemli
haberler tartışılarak, manşete ya da birinci haber olarak neyin gireceği ve
diğer yer verilecek haberler karara bağlanır.
Radyo haberleri genellikle bülten şeklinde
hazırlanır.
Radyo haberleri, ana ve ara haber bültenleri olarak
ayrılmaktadır. Ana haberlerde, haberler detayları ile sunulurken, ara haber
bültenlerinde ise, haberin başlığı ile spotu verilmektedir. Radyo yayını
içerisinde haber bültenleri hemen tamamen saat başlarında, bazen de yarım
saatlerde verilmekte ve haber bültenleri, bir ya da iki spiker tarafından
seslendirilmektedir.
Belirli bir haber programı müziği (jingle)
eşliğinde sunumla başlayan bültende en önemli haber ilk sunulan haberdir. Kimi
bültenlerde program müziğinin ardından fon müziği kullanılırken, kimi
bültenlerde kullanılmaz. Ses unsuru ön plana çıkan radyo haberlerinde, özel ses
efektleri, teyp kaydı ya da telefon bağlantısı ile söyleyenin ağzından da
sözleri aktarılarak canlılık yaratılabilir. Gazete ve dergi haberinden daha
kısa olan radyo haberlerinde asıl olan hızlılıktır. Haberi ilk elden ve sıcağı
sıcağına duyurma imkanına sahip olan radyo haberciliği bu açıdan üstünlük
taşır.
Konuşma dili tekniğiyle yazılan radyo haberleri
taze haber alma gereksinimini sağlayan açık, anlaşılması kolay ifadeler üzerine
kuruludur. Kulağa yönelik bu haberler, olabildiğince kısa cümleli, az heceli ve
telaffuzu kolay kelimelerle oluşturulur. Haber türünün en zayıf yönü haber
metni tekrarlanmazsa ya da tekrar okunmazsa, geri dönüş olanağının bulunmaması,
eş deyişle haberin kaçırılmasıdır.
Haber değerleri anlamında radyo ve televizyon haberlerinde
zamanlılık öğesi ön plandadır. Gazete ve dergi haberinden daha hızlı ve anlık
olan radyo haberlerinde açıklamadan çok bilgi önemlidir. Haberler daha detaylı
açıklamalar yerine daha özet bilgilerle oluşturulur.
Televizyon haberleri, genellikle konuşma dilinde yazılan,
ses ve görüntünün bir arada bulunduğu bültenlerden oluşur.
Belirli bir jenerikle başlayan haber bülteninde,
haberleri bir ya da iki spiker sunar.
İlk haber en önemli haberdir.
Genellikle fon müziği kullanılmasa da, özel ses ve
görüntü efektleri, görsel malzemeler, canlı bağlantılar oldukça yaygın biçimde
kullanılır.
Önemli olanın hızlılık ve tazelik olduğu
televizyon haberinde görüntü, haberi tamamlayan en önemli unsurdur.
Haberin son kelimesi son görüntü ile son bulur.
Diğer habercilik türlerine göre televizyon haberciliği
daha fazla yaratıcılık ve ekip çalışması gerektirmektedir.
Dramatik bir
bütünlük gerektiren televizyon haberlerinde bir yandan üslup ön planda iken,
spiker ve muhabirlerin bilgi ve becerileri de haber sunumunu etkiler.
Televizyon haberleri genel olarak görüntü, ses ve
yazıdan oluşur.
Televizyon haberlerinde görüntü unsuru kamera ile çekilmiş
hareketli görüntü, dia, fotoğraf ya da harita gibi donuk kare görüntüsü
(caption/kepşın), grafik ve bilgisayarlı animasyon görüntüsünden oluşur.
Televizyon haberlerinde habere taraf olan
kişilerin sesleri haber kaynağının sesi olarak verilebileceği gibi müzik ya da
efekt sesi, yapay ya da doğal efektler kullanılarak da çeşitlendirilebilir.
Televizyon haberlerinde yazı ise televizyon
ekranlarından görünen yazı anlamındadır. Az sonra verilecek haberi tanıtan, kaynağın
sesinin duyulmadığı ya da anlaşılmadığı durumlarda konuşmasını içeren ya da
bunun gibi bilgilerin yer aldığı alt yazılar, haber muhabirinin ya da kameramanının
adını içeren yazılar, haberin kuşağı olarak ya da jeneriklerde kullanılan
yazılar ekrandan izleyiciye ulaşacak yazılardır.
Stüdyodan yapılan haberler ya da olay yerinden
yapılan haberler birbirinden farklı nitelikler taşır.
Stüdyodan yapılan haberler DSF (Dış Ses Fonda) ve
sesli haberler diye ikiye ayrılır. DSF haberler, haber sunucusunun stüdyodan
canlı yayın sırasına tümünü kendisinin seslendirdiği metinlerden oluşur.
Seslendirme stüdyoda gerçekleştirilir. Haberlerde yer alan görüntülere ait
kaynak ya da çevrenin sesleri dip ses olarak yayınlanır. Haber sunucusunun sesi
baskın sestir. Görüntü üzerinde kurgu yapılmamıştır.
Sesli haberlerde ise seslendirme yayına girmeden
önce yapılır. Görüntü ile haber metni önceden eşlenir ve seslendirilir. Hangi
görüntü sırasında hangi sesin verildiği bilinir. Ayrıca haber kaynağının
sesinden bir bölüm de haber metninin içinde verilebilir.
Daha önce DSF olarak verilen haber sonradan sesli
habere dönüştürülebilir.
Olay yerinden naklen yapılan haberlerde doğrudan anlatımı
gerçekleştirecek muhabir ya da haber sunucusu naklen yayın aracı, ekip ve
ekipmanı ile olay yerinde bulunur. Daha önceden hazırlanmış görüntü naklen
yayın sırasında yayınlanabilir.
“Doğal ses
fonda” tanımından gelen DSF haberlerde, haber görüntülerinin doğal sesinin asıl
haber metnine fon oluşturacak şekilde daha alt seviyeden sunulması söz konusudur.
Bu tür haberlerde, ajanslar veya haber merkezi
kameramanlarının çektikleri eldeki ham görüntülere, olayın akışına göre metin
yazılır. Bu haber metni daha sonra iki şekilde seslendirilir: Metne göre
montajı yapılan görüntü, haber bülteni sırasında canlı olarak sunulur ve
montajı yapılan görüntülere yayın öncesinde muhabir veya seslendirme elemanı
tarafından ses okunur.
Yayın sırasında görüntü akarken canlı olarak metni
okunan DSF’ler genelde, ya daha önemsiz içerikli haberlerdir ya da haberin
acilen yetişmesi gerekliliğinden dolayı görüntü üzerine ses okunmaya fırsat
bulunmamıştır. DSF tekniğiyle oluşturulan haber 60-90 saniye (en fazla 120
saniye olabilmektedir) arasında bir zaman
diliminde konuyu anlatır. Bu tür haber metinleri yazılırken, iki kelimenin bir
saniyede okunduğu göz önünde bulundurulur. DSF haber metinlerinde anlatılanla
görüntülerin senkronize bir şekilde hareket etmesi gerekir. DSF haberinin
başlangıcında ilk birkaç saniye yalnızca görüntü akar, daha sonra metin
okunmaya başlar. DSF haberinin bitiminde ise
yayın sırasında oluşabilecek aksaklıklara karşın kurguda, metnin
bitiminden 5 saniye sonrasına kadar görüntü akıtılır.
Muhabirin olay yerinden gelişmeleri aktardığı
televizyon haberciliği türüdür.
Olay yerinden yapılan haber sunumları haberin izlenirliğini
artırmaktadır. Genelde muhabir anonsu yaparken arka planda olay mekanı yer
alır. Anonsu yapan muhabir, haberi sunarken detaya çok girmeden, olabildiğince
ilgi çekici “flaş” cümlelerle olayı aktarır. Haberin detayı, zaten haber
bülteni sırasında spiker tarafından okunacaktır. Anonslu haber, canlı ve
banttan olmak üzere iki şekilde yapılır.
Televizyon haberciliğinde, haberin flaşının
verildiği anons bölümünün ardından, röportajla izleyiciye konu hakkında bilgi sahibi
ya da yetkililer aracılığıyla haberin unsurları ve detayları anlattırılır. Buna
anonslu-röportajlı haber denilir.
Televizyon haberciliğinde muhabir, olayla ilgili
kişiyle sadece olay hakkında röportaj yapar. Muhabir haberi tanıtıcı herhangi
bir anons yapmaz. Haberin bu biçimde sunumuna röportajlı haber denilir.
Radyo haberleri, ana ve ara haber bültenleri
şeklinde hazırlanmaktadır. Ana haber bültenleri genellikle sabah, öğlen ve akşam
(07.00-13.00-19.00 gibi) saatlerinde 5-10 dakika arasında sunulmaktadır. Ara
haber bültenleri ise genellikle her saat başında ve 3-5 dakika arasında özet
olarak verilmektedir.
Genel olarak bir radyo haber bülteni şu bölümlerden oluşur:
§ Radyo
haber bülteni, program müziği (jingle) ile başlar.
§ Bülteni
spiker sunar.
§ Haberlerde
ilk haberden başlayarak en önemliden daha az önemliye doğru bir sıralama
izlenir.
§ Kimi
bültenlerde dış haberler, ekonomi haberleri, finans haberleri, hava ve yol
durumu gibi haberler için ayrı duyurum müzik, efekt ya da sesleriyle
hazırlanmış program müzikleriyle değişik bölümlemelere gidilebilir.
§ En
önemli haber ilk sunulan haberdir.
§ Haberler
ilgi çekme temeline dayanır.
§ Genel
bir sunumla dikkatler çekilip, habere giriş yapılır.
§ Asıl
olan hızlılıktır.
§ Açıklamadan
çok bilgi önemlidir.
§ Olabildiğince
geçmiş zaman ifadeleri kullanmaktan kaçınılmalıdır. Bununla birlikte “Az önce
aldığımız bir bilgiye göre” demek ya da bu ifadeyi haberleri sunarken akılda
tutmak bu sorunu halledebilecektir.
§ Radyo
haberlerinde genellikle “dün” ifadesinin kullanılmaz. Dünkü haber radyo için
bayat bir haberdir.
§ Bültende
özel ses efektleri, teyp kaydı ya da telefon bağlantısı ile söyleyenin ağzından
da sözleri aktarılarak canlılık yaratılabilir.
§ Haberler,
taze haber alma gereksinimini sağlayan açık, anlaşılması kolay ifadeler üzerine
kuruludur.
§ Kulağa
yönelik bu haberler, olabildiğince kısa cümleli, az heceli ve telaffuzu kolay
sözcüklerle oluşturulur.
§ Haber
türünün en zayıf yönü tekrarlanmazsa geri dönüş olanağının bulunmamasıdır.
Televizyon haber programları, haberin işleyişi,
ele alınışı ve snuşu açısından farklı formlarda hazırlanır. Bunlar şöyle
tanımlanabilir:
Günlük haber
bültenleri: Günün belirli saatlerinde yayınlandıkları için sabah, öğle,
akşam ve gece bültenleri olarak çeşitlenir. Zaman zaman yalnızca haber başlık
ve spotlarının verildiği ara haber bültenleri de bulunmaktadır. Haber
bültenleri arasında en önemli yeri,
günün tüm haberlerini toparlaması ve “prime-time” olarak tanımlanan
izlenme oranının en yüksek olduğu zaman dilimindeki akşam ya da ana haber
bültenleri oluşturmaktadır. Akşam ya da ana haber bültenlerinde, öncelikle
ciddi haberler, ulusal ve uluslararası önemli haberler, politik haberler,
hükümet, meclis, dışişleri ve resmi kuruluşlara ilişkin haberler yer almaktadır.
Ana haberlerin sonunda, mizah havası taşıyan, hafif ama ilginç olaylara ilişkin
haberler verilmektedir.
Derinlikli
haber programları: Televizyon haber bültenlerinin sürelerinin kısa olması
ve çok sayıda haberi kapsaması nedeniyle toplumun haberi derinlemesine alma,
daha geniş bilgilenme gereksinimine karşılık vermek amacıyla derinlikli haber
programları ortaya çıkmıştır. Bu programların en önemli özelliği; tek veya
birkaç konuyu çok yönlü ve uzun sürelerde ele almasıdır.
Yoruma dayalı
haber programları: Televizyonda haber iletişiminin temel ilkeleri
objektiflik ve yorumsuzluktur. Bu nedenle haberin yorumuyla birlikte verildiği
programlar veya bölümler, haber bültenlerinden ayrılmaktadır ve bu tür
programlar, genellikle ana haber bültenlerinin sonunda, günün yorumu şeklinde verilmektedir.
Yoruma dayalı programlarda sunuşu ve yorumu, aynı kişi yapar ve bu kişi konusunda
uzmandır.
Televizyon haberleri de ana ve ara haber
bültenleri şeklinde hazırlanmaktadır. Ana haber bültenleri akşam saatlerinde
(19.00 ya da 20.00 gibi) ve 45 dakika civarında yayınlanan, yaklaşık 15 -20 haberin
önem sırasına göre verildiği ve haber başına ortalama 90 saniyenin ayrıldığı
bültenlerdir. Ara haber bültenleri ise, gün içinde ve gece yarısı birkaç defa
olmak üzere 5-10 dakikalık sürelerle haber özetleri şeklinde verilen
bültenlerdir.
Bir televizyon haber bülteni şu bölümlerden oluşur:
§ Haber
bülteni, program jeneriği ile başlar.
§ Spiker
programın açılış konuşmasını yaptıktan sonra genellikle haber özetleri verilir.
§ Dramatik
bir bütünlük gerektiren televizyon haberlerinde bir yandan üslup ön planda
iken, spiker ve muhabirlerin bilgi ve becerileri de haber sunumunu etkiler.
§ Bültende,
ilk haber en önemli haberdir.
§ Asıl
olan hızlılık ve tazeliktir.
§ Ses
ve görüntü bir aradadır. Genellikle fon müziği kullanılmasa da, özel ses ve
görüntü efektleri, görsel malzemeler, canlı bağlantılar oldukça yaygın biçimde
kullanılır. Görüntü haberi tamamlayan en önemli unsurdur.
§ Haberin
son kelimesi son görüntü ile biter. Haber metninin uzun ve görüntünün az olduğu
durumlarda, görüntünün birkaç kez döndürüldüğü ve arka planda da haber metninin
okunduğu görülmektedir.
§ Haberlerde
gazetedeki gibi bölümlemeler görülmez. Ancak haberlere özel jeneriklerle haber
turu, kısa kısa, gündem, özel haber, güncel vb gibi başlıklarla ayrımlamalar
yapılabilir.
§ Haber
bültenlerinin sonunda, bazı televizyon kanallarda uygulanan bir yöntem olarak
bir de gazetecinin ya da köşe yazarının gündemdeki olayları yorumladığı “yorum”
bölümleri dikkat çeker.
§ Spor
ve hava durumu haberleri genellikle ayrı bir şekilde farklı bir sunucu tarafından
verilir.
§ Dolayısıyla,
televizyon haberciliğinde daha fazla yaratıcılık ve ekip çalışması gerekmektedir.
Televizyon haberciliğinde “prime-time” denilen,
televizyon izleyicisinin en fazla ekran başında bulunduğu, çoğunlukla 20:00 ile
23:00 saatleri arasına karşılık gelen
zaman diliminin hemen başında yayınlanan akşam haberlerine ana haber
bülteni adı verilir.
Ana haber bülteninin prime-time içerisinde
izlenirliği yakından etkilediği varsayılır. Televizyon kanalının etkinliği,
güvenilirliği ve gücü de ana haber bülteni ile ölçülür. Bu nedenle ana haber
bülteni televizyon kanallarının prestijidir denilebilir.
Ana haber bültenleri televizyon haber merkezi
tarafından hazırlanır. Bu bültenlerin sunuşunu genellikle ünlü bir haber
spikeri ya da ancohorman, eş deyişle haberi anlatarak sunan ve genellikle haber
merkezinin üst düzey yetkilisi olan kişi yapar.
Ana haber bültenlerinde kanalın yayın politikası
çerçevesinde haber seçiminde bulunulur. Bültenin yayın politikası çerçevesinde
belirlenen süresi yaklaşık 45 dakika ile 60 dakika arasında değişir. Bir
bültende bu nedenle yaklaşık 20-25 habere yer verilebilir.
Bülten, önceden kurgulanmış bir haber bandının
yanı sıra, spiker ya da anchorman’ın o haberle ilgili kısa sunuşundan oluşur.
Kimi zaman haberle ilgili canlı bağlantı yapılabilir, kimi zaman da konuklar
stüdyoya davet edilerek canlı yayına çıkmaları sağlanabilir.
Bülten sırasında önceden hazırlanmış; haberle
ilgili bilgiler perfore olarak görüntünün üzerine okunmuş, doğal ses ve haberle
ilgili kişilerin konuşmaları belli bir mantık içinde kurgulanmış bandlar,
VTR’den (Video Tape Recorder) yayınlanır. Spikerin sunumunun ardından bu
bandlar bülten içerisindeki sırasına göre yayına verilir.
Haber bülteninin sunumunda spiker, haber masasının
üzerinde bulundurduğu kağıda basılı metinlerden ve de prompter denilen haber
metinin okunabilmesine yardımcı olan mekanik aletlerden yararlanabilir.
Televizyon haberleri, sunuluş formatlarına göre
olaysal (episodic) ve konusal (thematic) olarak sınıflandırılmaktadır.
Olaysal formatta haber çerçevesi, belirli bir
durumun incelenmesi veya belirli bir olaya yönelik haberin verilmesi biçimindedir
ve kamu olaylarını somut durumlar olarak anlatır. Örneğin evsiz insanların kötü
durumu, cinayet girişimi, bir yerin bombalanması gibi haberler.
Konusal haber formatında ise, olaylara düşünsel
boyutta katılarak, kamuyu ilgilendiren sorunlar daha genel ve soyut bağlamda
verilir. Örneğin hükümetin sosyal yardım harcamalarındaki değişiklikler,
terörist eylemlere katılan grupların sosyal ve siyasal eleştirileri gibi
haberler.
Görüntü ve ses unsurları dikkate alınarak
hazırlanan radyo ve televizyon haberleri bültenler şeklinde hazırlanır. Haber
giriş cümlesi genellikle konuşma dili tekniğine uygun biçimde yazılır. Haber
yazım tekniği ise genellikle ters piramit ya da dörtgen tekniği şeklindedir.
Sıcak haberler aktaran radyo ve televizyon
haberciliğinde, yaygın olarak konuşma dili tekniği kullanılır.
İnsanların birbirleriyle anlaşmak için sesli olarak
konuştukları dile “konuşma dili” denir. Haberlerin sesli olarak birine anlatılıyormuşçasına
sunulduğu radyo ve televizyon haberlerinde kullanılan konuşma dili tekniği,
karşıdaki insanlarla konuşuyormuş gibi haberi yazma temeline dayanır. Çünkü yazılan
bu haber, bir spiker tarafından sesli olarak okunarak izleyenlere sunulacaktır.
Anahtar ilkeleri, “konuştuğunuz gibi yazın” ya da “yazdıklarınızı sesli olarak
okuyun” olan konuşma tekniğinde, sunucuların izleyenlerine “şimdi ne olduğunu
duyduğunu ya da gördüğünü aktarması” esastır.
Konuşma dilindeki gibi basit ve kısa cümlelerle
yapılan bu anlatımda edilgen cümlelerden de yararlanılır. Bağlaç kullanımı ve
dolaylı anlatım yaygındır. Bununla birlikte haberlerin anlaşılabilir özetlikte
olması gerekir. Kelime zenginliği yerine, daha az kelimeyle daha çok bilgi
aktarılmaya çalışılır. Açıklamalara ve geçmiş hakkındaki bilgilere yer verilmeyebilir.
Radyo haberlerinden derlenen örnekler üzerinde
konuşma dili tekniğinin anatomisi şöyle görülebilir:
§ İtalyan
Hava Yolları’na ait içinde 250 yolcu bulunan bir uçak (Ne?), Roma-Hongkong
seferini yaparken (Ne zaman?) bomba ihbarı üzerine (Neden?) İstanbul Atatürk Havalimanı’na (Nereye?)
zorunlu iniş yaptı (Nasıl?). MD-11 tipi uçak (Ne?), Roma’dan havalandıktan
sonra Roma Emniyet Müdürlüğü’ne yapılan bomba ihbarı üzerine (Neden?) Türk hava
sahasında Siirt üzerindeyken İstanbul’a (Nereye?) dönüş yaptı. Uçaktaki
yolcular indirildikten sonra yapılan aramada herhangi bir patlayıcı maddeye
rastlanmadığı bildirildi.
§ Hollanda’nın
başkenti Amsterdam’da (Nerede?) İsrail Havayolları’na ait bir uçağın (Ne?) blok
apartmanlara çarpması sonucu (Nasıl?) ölenlerin sayısı 120 olarak belirlendi.
Uçağın çarpmasıyla çöken apartmanların enkazından 50 ceset çıkarıldığı,
unlardan ancak 9’unun kimliğinin belirlenebildiği bildirildi. Kimliği
belirlenenler arasında Türk bulunmuyor.
Konuşma dilinin hakim olduğu radyo ve televizyon
haberciliği türünde giriş cümlesinin büyük önemi vardır. İzleyenlerin dikkatlerinin
habere çekilmesi ve “şimdi bunu dinleyeceksiniz” denilmesi anlamında bu haberlerde,
genel bilgi içerir tarzda ya da haber öğeleriyle haber girişi yapılabilir.
Radyo ve televizyon haberciliğinde haberin giriş
bölümü genellikle spiker ya da haber sunucusu tarafından bir metni okur gibi
değil, daha çok anlatır gibi bir üslupla aktarılır. Televizyon haberciliğinde
bu bölüm “Kamera Spikerde” bölümü olarak adlandırılır. Anlatım üslubuna da
uygun biçimde konuşma dili tekniğinde seçilecek cümlelerin daha kısa, daha
anlaşılır ve daha güncel dildeki sözcüklerle örülü olmasına dikkat edilmelidir.
Buradaki ifadelerin sıkıcı ya da monoton olmaması, yığma bilgiler içermemesi ve
kendine özgü bir canlı ruhunun bulunması dikkat edilecek unsurlar arasındadır.
Örneğin:
§ Sayın
seyirciler, bugün 1 Aralık Dünya AIDS günü.
§ Cumhuriyet’in
75. yılını kutlama etkinlikleri sürüyor...
§ Adana’da
akıl almaz facia.
§ Trafik
canavarı can almaya devam ediyor...
§ Trafik
canavarı bugün de E-5 karayolunda 9 can aldı.
§ Dünyanın
önde gelen siyaset adamlarından Nobel Barış Ödülü sahibi ve eski komünist
blokla yumuşama politikasının mimarı eski Almanya Başbakanı Willy Brandt öldü.
§ Kuzey
Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nde hükümeti kurma görevi Mehmet Ali Talat’ın.
Cumhurbaşkanı Denktaş’tan görevi alan Talat, 15 gün içinde hükümeti kurmak zorunda.
§ Sayın
seyirciler, yerel seçimlere üç ay kaldı. Her parti hazırlığını yapıyor.
Başbakan … da iktidardayken yerel seçimlerde oy kaybetmeyecek tek parti
olacaklarını söylüyor.
§ Dünyanın
gündemi ise deprem. Bir hafta içinde büyüklüğü 6’nın üzerinde, 4 deprem meydana
geldi. Depremlerin en yıkıcı olduğu yer İran’dı. Ben kentini vuran depremde ölenlerin
sayısı 30 bine yaklaştı.
§ Bir
Türk bilim adamının depreme dayanıklı ev projesi Dünya Bankası’ndan ödül
kazandı sayın seyirciler. Proje, depremde can kaybının en aza düşürülmesi için
ev yapımında otomobil lastiği kullanmayı öngörüyor.
§ Düğün
gecesi teyzesinin oğlunun silahından çıkan kurşunlarla hayatını kaybetti
kameraman Hüseyin Yıldız. Tam 1,5 yıl sonra bugün, Kartal Adliyesi’nde, sanık
15 yıl hapis cezasına çarptırıldı. Bu karar oğlunu damatlığıyla toprağa veren
anneyi çılgına çevirdi.
§ Yılbaşına çok az kaldı. Yeni yılla birlikte
Milli Piyango’nun 10 trilyonluk rekor ikramiyesi de sahibini bulacak. Peki bu
ikramiyeyi kazanan kişi ilk anda ne hissedecek ve daha sonra neler yaşayacak?
§ “Bir
erkek için sevdiğini söylemek zordur”. Bu sözlerin sahibi İbrahim Tatlıses.
Bugün kendince zor olanı yaptı ve Asena’ya olan aşkını ilk kez açıkladı. Ünlü
türkücünün Asena’yı vuranlara da mesajı vardı.
§ Fırıncılar
bugünlerde heyecan içinde. Nedeni, çok alışık olmadığımız, dünya çapındaki bir
yarışmanın Türkiye elemeleri. Çünkü seçilenler 2005 yılında Fransa’da yapılacak
Fırıncılar Dünya Yarışması’na katılacak.
§ Fenerbahçe’de
adı her konuşulduğunda büyük heyecan yaratan Alex’in transferinde tüm
pürüzlerin ortadan kalktığı ve Brezilyalı yıldızın 8 Ocak’ta İstanbul’da olacağı
öğrenildi.
§ İç
transferde futbolcularıyla tek tek anlaşan Galatasaray, şimdi de … için
harekete geçti.
Radyo ve televizyon haberciliğinde haberler,
hazırlanan bültenler ile dinleyen ya da izleyenlere aktarılır.
Radyo haberlerinden farklı olarak televizyon için
hazırlanan haber bültenlerinin kimi teknik bazı detaylarından söz etmek
mümkündür. Televizyon için hazırlanan haber bültenlerinde görüntü bandları
kullanıldığı için bunların spiker tarafından yapılacak sunuşlarının ve bitiş
sürelerinin bilinmesi gerekilidir.
Bir televizyon haber bülteninde haberlerin sıra
numarası, spikerin okuyacağı metin, önceden hazırlanmış haber bandının numarası,
süresi ve son sözünün ne olduğu belirtilmelidir.
Bu çerçevede örnek bir haber bülteninin formatı
şöyle gösterilebilir:
Haber no: 1
Spiker:
Ankara bu raporu tartışıyor... Başbakanlık İnsan
Hakları Danışma Kurulu’nun hazırladığı azınlık hakları ile ilgili rapor, Ankara’nın
önemli gündem maddelerinden biri haline geldi. Raporda “Sevr sendromu”nun
bitmesi, Lozan Anlaşması’nın gerektiği gibi uygulanması isteniyor.
Off-ses:
Başbakan Erdoğan’a, Başbakanlık İnsan Hakları
Danışma Kurulu tarafından sunulan raporda çok kimlikli, çok kültürlü, özgürlükçü
ve çoğulcu bir toplum modelinin benimsenmesi istendi. Türkiye’nin azınlıklar
konusundaki sınırlayıcı tutumunun dünyadaki eğilimlere ters düştüğü de
belirtildi. Rapora göre, Türkiye, Lozan Anlaşması’nın bazı hükümlerini ihlal
ediyor.
Raporda, Anayasa’nın, ‘değiştirilmesi teklif dahi
edilmeyecek’ maddeleri arasında yer alan “Türkiye devletinin dili Türkçe’dir”
ifadesi de eleştirildi, “devletin dili olmaz” denildi. (...)
Devlet Bakanı ..., “Rapor, Başbakan’a sunuldu mu?”
sorusunu ise sorunun muhattabının kendisi olmadığını belirterek yanıtlamadı.
Bant: 1
Süre:
1’28”
Son söz:
... olmadığını belirterek yanıtlamadı.
Diğer haberler de bu formata uygun biçimde
bültendeki yerini alır.