Her gün haber merkezlerine ulaşan binlerce haber vardır. O gün yaşanan milyonlarca olay arasından haber haline getirilmiş olanların çok önemli bir bölümü çöpe atılır ve yayınlanma şansını elde edemez. Günlük bir gazetenin birinci sayfasında yaklaşık 15 haber, bir televizyon kanalının ana haber bülteninde de yaklaşık 20 haber yayınlanır. Çoğu zaman da aynı haber, farklı gazete ya da televizyon kanalında farklı biçimlerde ele alınır. Peki, medya içeriklerinin hazırlanmasına hangi unsurlar etkide bulunur?
BİREYSEL DÜZEY
İster gazete, ister dergi, ister televizyon kanalı olsun, medya içeriklerini etkileyen unsurların başında elbette orada çalışanlar gelir. Gazetede hangi haberlerin yayınlanacağına, televizyon kanalında hangi filmlerin ya da haberlerin sunulacağına karar vermede ve bunları hazırlamada etkin görülen ilk isimler, çalışanlardır. Literatürde Shoemaker ve Reese'nin etki kaynağına göre medya içerikleri üzerindeki etkileri açıklayan; birbiri içerisine geçmiş halkalar şeklinde tarif edilen hiyerarşi sıralaması, en küçük ve en içteki halka olarak bireysel düzeye işaret eder.
Bireysel etkiler düzeyinde medya çalışanlarının kişisel özellikleri, tutumları, değerleri, inançları, etnik kökenleri, mesleki birikim ve rollerinin haber içeriklerini etkilediği ifade edilir. Örneğin bir gazetede haberi yazan muhabirin, sayfa tasarımcısının ya da editörün kişisel nitelikleri o haberin yayından önceki son şeklini almasında ve sunumunda ilk elden etkili olmaktadır. Ancak bu ilk elden etki üzerinde diğer düzeylerden gelen baskıya dikkati çekmek gereklidir.
MEDYA RUTİNLERİ DÜZEYİ
Medya rutinleri adı verilen ikinci düzeyde, medyanın çalışma düzeninden kaynaklanan unsurlar etkilidir. Yayın periyodu, zaman kısıtlılığı, yer darlığı, haber yazım kuralları, haber değerleri, objektiflik ve kaynağa olan bağlılık gibi unsurlar, medya içeriklerini yakından etkilemektedir.
Örneğin gazete için hazırlanan haber ile dergi için hazırlanan haber arasında ya da televizyon için hazırlanan haber arasında söz edilebilecek bütün farklılıklar bu aşamada değerlendirilebilmektedir.
KURUMSAL AMAÇLAR
Kurumsal amaçlardan kaynaklanan etkiler, üçüncü düzeyi oluşturmaktadır. Örgüt kuramından hareket eden yaklaşımlar ve ekonomi-politik yaklaşımlar bu düzeyde tanımlanmaktadır. Medya kurumlarının da diğer kurumlar gibi örgütsel yapılarının bulunduğu, kurum içi iş bölümü, kamusal ve ekonomik amaçları ile ekonomik çıkarlar ve mülkiyet yapıları bu düzeyde ele alınmaktadır.
Medyadaki tekelleşme eğilimleri, medya kurumlarının ticari bağlantıları, karlılık ve işleyiş düzenleri gibi can alıcı konular medya içeriklerini etkileyen en dikkati çeken unsurlar olarak görülmektedir.
KURUM DIŞINDAN GELEN ETKİLER
Dördüncü düzeyi, kurum dışından gelen etkiler oluşturmaktadır. Kurumsal amaçları da içine alan ve çevreleyen, daha çok haber kaynakları anlamında dikkati çeken bu düzeyde, baskı gruplarının, hükümetlerin ve siyasi kişiliklerin haber içeriklerinde yer alabilmek için gösterdikleri çaba etkili olmaktadır.
Aynı şekilde medya içeriklerinde yer almasını istemedikleri kimi konularda da bu kişi ya da grupların etkisinden de söz etmek mümkündür.
İDEOLOJİK ETKİLER
Sayılan dört düzeyin üzerinde ise bir süzgeç ya filtre gibi işlev gören beşinci bir düzeyden daha söz etmek gereklidir. O da ideolojik eğilimlerin etkisidir. Medya kuruluşlarının herhangi bir ideolojik görüşe yakınlığı ya da uzaklığı, tüm diğer unsurların üzerinde yer alan belirleyici bir niteliğe sahip bulunmaktadır. Tüm düzeylerde, ideolojik eğilimlerin etkisi şu ya da bu şekilde dikkati çekmekte ve belirleyici olmaktadır.
Dolayısıyla, bir olayın haber olabilmesi için yukarıdaki süzgeçlerden geçtiği ve her bir aşamada gerekli değişiklik, ekleme ya da çıkartmalara uğrayarak, pazarlanabilir bir ürün haline dönüştüğü söylenebilmektedir.
KİM DAHA GÜÇLÜ?
Sonuç olarak, medya içeriklerinde yer alabilmek için her gün binlerce konu arasında olduğu gibi medya içerikleri üzerindeki müdahaleci güçler arasında da ciddi bir uğraş verilmektedir. Bunlar arasındaki güç dağılımı konusunda ABD'de yapılan gündem belirleme araştırmalarında elde edilen bulgular ABD Başkanı'nın etkin bir gücünden söz ederken, kimi konu teklifçilerinin, medya savunuculuğunun, ani gelişen olayların ve kimi halkla ilişkiler faaliyetlerinin medya içeriklerinde yer almada başarılı olduklarını ortaya koymaktadır.
The NewYork Times gazetesinin birinci sayfasına taşıdığı konuların, daha sonra diğer gazeteler tarafından da önemli bulunması dikkati çeken bir diğer olgudur. Öte yandan gerçek yaşam göstergeleri ile medya gündemi arasında anlamlı bir ilişkiden söz edilemediği gibi bilimsel gerçekler de medya gündeminde ilgi görmemektedir. Ülkemizde ise medya gündemini belirleyen unsurlar üzerine yapılmış yeteri düzeyde akademik çalışmadan söz edilememektedir.
--------------------------------
MEDYA İÇERİKLERİNİ NE YA DA KİM BELİRLER?
20.07.2005
20.07.2005
http://www.dorduncukuvvetmedya.com/article.php?sid=4853
Aynı yazı:
Anadolu, 14 Mayıs 2005
Cumartesi, s. 6
Sakarya, 24 Temmuz 2005,
s.7