Bir gazeteyi diğer
gazetelerden ayıran görsel özellikler sayfa tasarımı ile ortaya konur. Gazeteye
kişilik veren, onu beğenilir ve çekici kılan, okuyucu ile sözsüz iletişimi
sağlayan büyük ölçüde sayfa tasarımıdır. Neyin önemli olduğunu okura ilk elden
sunan, hangi haberin daha değerli, hangi fotoğrafın daha anlamlı olduğunu
belirten de sayfa tasarımıdır.
Gazeteyi haber ve köşe yazılarının monoton yapısından kurtaran
ve daha okunabilir hale getiren de yine sayfa tasarımıdır.
Genel olarak gazete ve dergi gibi yayınlarda sayfalarda yer
alacak haber, köşe yazısı, fotoğraf ve görsel unsurların düzenlenmesi, karmaşa
ve düzensizliğin ortadan kaldırılması anlamına gelen sayfa tasarımı, ayrıca
sayfa planı, sayfa düzeni ya da Fransızca kökenli “mizanpaj” karşılığıyla
bilinir.
STANDART MI, FARKLI MI?
Aynen bir evin odalarının dekorasyonu gibi, yani bir evde neyin,
nereye, nasıl konulacağı gibi bir gazetenin sayfalarında yapılan düzenleme,
sayfa tasarımının konusunu oluşturur. Nasıl bir evin farklı odalarının farklı
işlevleri varsa, bir gazetenin de farklı içerik ve işlevlere sahip sayfaları
vardır. Ancak sayfa tasarımı yalnızca iç mimari anlamına gelmez, binanı tüm
mimari özelliklerini de kapsar. Nasıl dışarıdan bakıldığında bir binayı
diğerinden ayıran nitelikler mimari unsurlarda toplanırsa, bir gazeteyi görsel
yönden farklı kılan niteliklerin de sayfa tasarımına konu olduğu söylenebilir.
Sayfa tasarımı, farkı yaratan en belirgin unsurdur.
Aslında çevremizdeki binaların çoğu standart kimi özelliklere
sahiptir ve diğerlerinden küçük ayrıntılarla ayrılır. Akılda kalan binalar ise
farklı mimari anlayışlarla inşa edilmiş binalardır. Aynı şekilde, gazeteler
arasında da benzer niteliklere sahip sayfa yapılarından söz edilebilir. Hatta kimi
gazetelerin iç sayfaları birbiriyle karıştırılsa ya da yer değiştirilse, görsel
anlamda, gazetelerin isimlerine bakmadan hangisinin hangisine ait olduğunu
çıkarmak pek de kolay olmaz. Oysa sayfa tasarımının akılda kalıcı bir şekilde
gazetelerin kimlik ve kişiliklerini ortaya koyması gerekir. Bu nedenle sayfa
tasarımının “standart” olandan “ayrı” durması arzu edilir.
Standart ya da herkesin kabul ettiği ve beğendiği sayfalar
yapmak ve mevcut alışkanlıkları tekrarlamak çoğu zaman bir “zanaat” işi olarak değerlendirilebilir.
Çünkü taklit, sayfa tasarımcısının başının ağrımasını engeller ve kimi zaman
takdir edilmesini de beraberinde getirir. Oysa farklı şeyler denemek isteyenler
için durum farklıdır ve onların bir takım eleştirilere göğüs germesi gerekir.
KİŞİLİK, SAYFA TASARIMINA YANSIR
Bir gazetenin sayfa tasarımı, aynen bir bireyin dış görünüşü ya
da kılık kıyafeti gibi de... Gazetenin zarafeti, kimliği ve kişiliği sayfa
tasarımına yansır. Kimisi moda yaratır, kimisi modayı takip eder ve kimisi
demodedir. Kimisi nasıl giyineceğini bilemez, kimisi yakışanını bulup
buluşturur. İyisi, kötüsü, güzeli, çirkini vardır.
Hatta bu durum gazete tercihimizi de etkiler. Çünkü aynen
arkadaş seçimindeki gibi arkadaşımızın neyi ne kadar bildiği ve nasıl düşündüğü
kadar, nasıl göründüğü de önem taşır. Dolayısıyla bu benzetmeden hareketle,
gazete satın alma ya da okuma alışkanlığı ile sayfa tasarımını beğenme durumu
arasında yakın bir ilişkinin varlığı ileri sürülebilir. Okuduğumuz gazete,
büyük ölçüde sayfa tasarımını da beğendiğimiz gazetedir.
Bu durumu bir boyutuyla yemek alışkanlığı ile ilişkilendirmek de
mümkündür. Çünkü bir anlamda sayfa tasarımı, aynen bir lokantada sunulan bir
tabak yemek gibidir. Kimi lokantalarda yemekler tabldot usulü; kiminde porselen
tabak, gümüş çatal, bıçak ve kaşıklarla sunulur. Gazete sayfa tasarımı da böyledir.
Kiminde daha seçkin bir sunum dikkati çekerken, kiminde gelişigüzele varan
uygulamalar mevcuttur. Yenilen yemek aynı tencere ya da kazanın yemeği olsa
bile sunum farkı, lokanta tercihini, yenilen yemeğin lezzetini ve alınan zevki
farklı kılar.
SAYFA TASARIMININ DA MODASI VARDIR
Gazetede kullanılan yazı karakterlerinin ya da fontların ve yazı
puntolarının, kullanılan ince, kalın ya da kesik çizgilerin, ikon ya da
sembollerin, fotoğrafların yerleşim biçimlerinin hatta verilen açıların, sayfa
yapısındaki sütun sayısının, renklerin birer modası vardır. Zaman içinde bunlar
belirli bir hızla değişime uğrar. Kimi şeyler daha uzun sürelerde, kimi şeyler
ise daha hızlı bir şekilde değişir. Ancak kimi değişmeyen ya da çok zor değişen
kimi unsurlardan da söz etmek gereklidir.
Örneğin Türk basınında düz ya da tırnaksız yazı karakterleri ile
etli ya da dolgun yazılan gazete isimleri ya da logolar en “alışıldık”
karakteristik özelliklerdendir. Manşetteki haberin başlığının da benzer şekilde
düz ve dolgun olması neredeyse “şart” gibidir. Sayfalarda en az birkaç
fotoğrafın ve haberin bulunması da neredeyse “değişmez” beğeniler arasındadır.
Gazetelerin “büyük boy” basılması da bu tür alışkanlıklardandır. Yurt dışında
başarılı uygulamaları varken, tabloid ya da yarım boy günlük yaygın gazeteler
“her nedense” ülkemizde başarıya ulaşamamıştır.
Sayfa tasarımıyla ilgili beğenilerin nedenlerine inildiğinde
karşımıza gazete okurlarının toplumsal özellikleri, beğeni, istek ve
alışkanlıkları ile sayfa tasarımcılarının nitelikleri, yöneticilerin anlayış,
beğeni ve istekleri çıkmaktadır. Bütün bunlar daha “farklı” tasarımları
sınırlayan unsurları oluşturmaktadır.
SAYFA TASARIMI BEDEN DİLİDİR
Aslında sayfa tasarımı, bir gazete için “vazgeçilmez” derecede
öneme sahiptir. Gazetenin “konuşma dili”, haber ve köşe yazıları ise; “beden
dili”, sayfa tasarımı olarak yorumlanabilir. Ne söylendiğinin yanında, eğer
“nasıl söylendiği” de önem taşıyorsa, bu söylenişte sayfa tasarımının önemli
bir payı vardır.
Hangi haberin hangisi ile yan yana geldiği, hangi fotoğrafın
hangi büyüklükte nereden kullanıldığı, hangi haberin manşetten, hangisinin
sürmanşetten verildiği gibi birçok özellik, bu “sözsüz dilin” unsurlarını
oluşturur. Kişilikli bir sayfa tasarımında hiçbir şey tesadüfe bırakılmamıştır ve
sayfada görülen her şeyin “bilinçli” bir anlamı vardır.
Örneğin gazetedeki manşet haber en önemli olayı okuyucuya sunar.
Sürmanşet, daha da önemli haberler için atılır. Hangi haberin daha değerli
olduğunu sayfa tasarımı söyler. Bir fotoğraf karesindeki ayrıntılar sayfa
tasarımıyla anlam kazanır. Fotoğrafın ne kadar büyük kullanılacağı, sayfanı
neresinde duracağı fotoğrafa verilen değeri ve anlamı bildirir. Aynı konudaki
haberler aynı sayfada yan yana verilir. Aynı konuda olmayan ancak yan yana
verilen haberlerin birbiriyle yaptığı “çağrışım” bir anlam taşır. Daha da ötede
kimi haberlere atılan çerçevenin o haberin niteliği ile ilgili bir mesajı
vardır. Haberin zeminine verilen renk ile haber içeriği arasında ya da sayfanın
geneli bağlamında bir “anlamdan” söz etmek gereklidir. Kullanılan renklerin
dili okuyucuya bir mesaj vermektedir. Bütün bunlar ise sayfa tasarımcısının
kontrolü ve bilgisi dâhilinde yapılan, gazetenin kişiliğine uygun düzenlemeler
olmalıdır.
SADIK OKUR, GAZETESİNİ TANIR
Sonuç olarak gazetelerin sadık okurları üzerinde de durulabilir.
Çünkü sadık okurlar, gazetelerin birinci sayfaları önlerine konulup logoları
kapatıldığında birçok gazete arasından kendi gazetelerini kolaylıkla bulabilir.
Çünkü bir gazetenin sayfa tasarım özellikleri o gazetenin okurları tarafından
görünen, tanınan ve bilinen yüzünü oluşturur. Aynen bir kişinin kimlik kartını
saklamak gibi “kişilikli” bir gazetenin logosunu kapatmak onun tanınmasını
engellemez. Düzenli kurallarla yürütülen “kişilikli” bir sayfa tasarımı, okurun
zihninde o gazeteye ilişkin bir yüzün belirmesine ve bir kimliğin ya da
kişiliğin yerleşmesine yardımcı olur. Bu anlamda sayfa tasarımcısı, okurun
karşısına çıkan yüzün mimarıdır.
09.04.2007