Hepimizin hayatta karşılaştığımız sorunlar karşısında hangilerinin daha önemli olduğuna yönelik bir öncelik sıralaması vardır. Her sabah kalktığımızda bugün neler yapacağımızı gözden geçirmemiz aslında kendi gündemimizi oluşturmamız anlamına gelir. Yapılabilecek bir çok iş arasından bazıları diğerlerinden daha önemlidir. Peki, toplumsal sorunlar karşısında işe nereden başlanacağına ya da hangilerinin daha önemli olduğuna dair kararı vermemizde ne ya da neler etkili olmakta; toplumsal gündemimizin belirlenmesinde hangi unsurlar devreye girmektedir?
BENİM GÜNDEMİM BANA…
Gündem sözcüğü, zamanın belli bir noktasında önem sırasına göre dizilmiş olaylar ya da konulara yönelik sıralama anlamına gelmektedir. Aslında hepimizin kendimize göre ayrı bir gündemi vardır. Bunun dışında her türlü sosyal ortamda kendine özgü bir gündemin varlığından da söz etmek mümkündür. Her yerde her şeyi konuşmak ya da yapmak mümkün değildir. Bu nedenle her gün farkında olsak ya da olmasak da bir çok şey arasından seçimler yaparak hayatımızı sürdürürüz.
Öte yandan kimi konu ya da sorunların boyutları bizim çözebileceğimiz sınırların dışına taşar. Bu anlamda kimimiz işsizlik sorununu, kimimiz eğitim sistemini, kimimiz sağlık çilesini, kimimiz adalet sistemini, kimimiz çevre kirliliğini kendisine mesele edinir. Kulak verildiğinde toplumun bir çok kesiminden farklı seslerin yükseldiği duyulur. Herkes farklı konuları, "çözülmesi gereken en önemli meseleler" olarak görebilir.
MEDYANIN GÜNDEMİ KİME?
Medya içeriklerinde de her gün bizlere sunulan olaylar arasında bir önemlilik sıralaması yapıldığı dikkatimizi çeker. Gazeteler attıkları manşet haberlere, televizyon ve radyo kanalları sundukları ilk haberlerle o gün yaşanan bir çok olay arasında "en önemli" habere işaret eder. Aslında bu seçiş, "toplumun önceliklerinin belirlenmesi adına" büyük önem taşır.
Bir konunun medya içeriklerindeki önemlilik derecesi ile kamuoyunun "hangi konunun en önemli olduğuna ilişkin kanaati" arasında yakın bir ilişki olduğu tespit edilmiştir. Başka bir deyişle, medya içeriklerinde bir konunun önemli olduğuna işaret ediliyorsa, kamuoyunda da o konunun önemli olduğuna dair kanaat uyanmaktadır. Bu kanaatin oluşması ise, kamuoyunun beklentilerini karşılamakla yükümlü siyasilerin de o konuya ilgi duymalarına neden olmaktadır. Çünkü kamuoyunun beklentileri dışındaki konularla ilgilenen siyasiler, "halktan kopuk" ya da "gündemden uzak" icraatlar içerisindeki yöneticiler olarak algılanabilmektedir.
Bir sonraki seçimlerde tekrar meclise seçilmek isteyen siyasiler kamuoyunda önemli olarak algılandığını düşündükleri konulara daha çok ilgi duymakta ya da kendi önemsedikleri konuların medya gündeminde de ön sıralarda olması için çaba göstermekte ve bir şekilde medya içeriklerinde daha fazla yer almak istemektedirler.
Biraz daha genel bir pencereden bakıldığında ise medya ile siyaset adamları arasındaki ilişki karşılıklı bağımlılık ilişkisi olarak da görülebilir. Çünkü medya içeriklerinde yer alıp kamuoyunda puan toplamak isteyen siyaset adamının bu isteğine karşı, medya da kamuoyunu bilgilendirmek için siyaset adamının haber kaynaklığına ihtiyaç duymaktadır.
PEKİ YA SİYASET GÜNDEMİ?
Gündemi belirlemek ve kamuoyunu da toplumun en önemli sorunlarının hangileri olduğuna dair ikna etmek, ülke kaynaklarının o sorunların çözümü yönünde harcanması için ortak bir kanaatin ve kabulün oluşması anlamına gelir.
Hangi sorunların önemli olduğu belirlendiği takdirde, o sorunun çözümü için kamudan toplanan vergilerin harcanmasının yolu da açılmış olur. Kimsenin ilgi duymadığı bir konuya hükümetin bütçeden yüklü bir payı ayırması "akıl karı" bir iş değildir. Dolayısıyla bütçeden nereye ne kadar pay ayrılacağına karar verilmesinde, yasa ve yönetmeliklerin çıkarılmasında, yeni personel alımında, yeni binaların yapılmasında, yeni devlet kurumlarının açılmasında ve diğer yatırımlarda kamuoyunun o konu hakkındaki beklenti ve kanaati büyük önem taşır.
Öte yandan, çoğu zaman konuların gerçek yaşamdaki boyutları ile medya içeriklerindeki önemlilik derecesi arasında anlamlı bir ilişki de söz konusu değildir. Buna karşın medya gündemi ile siyasal gündem arasındaki ilişki, konuların gerçek yaşamdaki durumlarından bağımsız olarak daha anlamlıdır. Başka bir deyişle, medyanın önem verdiği konular, siyaset adamlarının da bir şekilde önem verdikleri ve bu konuların çözümü için çaba gösterdikleri konular olarak görülmektedir.
Sonuç olarak gündemi belirlemek, toplumsal sorunların çözümüne nereden başlanacağına karar verilmesi ve önceliklerin belirlenmesi adına ciddi bir önem taşımaktadır. Medya ise her gün yaşanan olaylara yönelik hazırladığı öncelik sıralaması ile topluma olduğu kadar siyaset adamlarına da hazır bir gündem sunmaktadır. Kamuoyu ve siyaset adamları da bu gündemden bir şekilde etkilenmektedir.
------------------------------
GÜNDEMİ BELİRLEMEK NEDEN ÖNEMLİDİR?
30.03.2005
30.03.2005
http://www.dorduncukuvvetmedya.com/article.php?sid=4224
Aynı yazı:
Anadolu, 31 Mart 2005
Perşembe, s.6
Sakarya, 3 Ağustos 2005
Çarşamba, s.6 (1)
Sakarya, 4 Ağustos 2005
Perşembe, s.8 (2)