Bir haberi yazmaya başlamadan önce bir muhabirin kendi kendine sorması gereken ilk soru, yazacağı haberin ne haberi olduğu sorusudur. Bu sorunun yanıtı haber yazımının altın kurallarından sayılan 5N1K formülündeki sorulardan birine karşılık gelir. Bir haber, haberdeki en önemli öğeyi tanımlayan “ne”, “kim”, “nerede”, “ne zaman”, “nasıl” ve “neden” sorularından birinin haberidir. Habercilik mesleğine yeni başlayanların haber yazımında yaşadıkları en büyük sorunlardan birisi bu soruya net bir biçimde yanıt verememektir.
ÖRNEĞİN KAZA HABERLERİ…
“Bu haber ne haberi?” sorusu, aslında haberi yapılacak olay ya da konuya ilişkin “en önemli şeyin ne olduğu” sorusu ile eş değerdir. Örneğin bir trafik kazası haberinde en önemli şey ne olabilir? Birincisi, kaç kişinin ölüp kaç kişinin yaralandığı ve bunların kimlikleri olabilir. Ölenler arasında kimliği dikkat çeken birisinin olması kaza haberini başka bir habere de dönüştürebilir. Başka bir kazada, kazanın nedeni; yolun bozukluğu, uyarı işaretlerine uyulmaması, alkol alınmış olması gibi nedenler, ölenlerden daha önemli görülebilir. Bir diğer kazada kazanın nerede meydana geldiği önemli olabilir. Orada daha önce de yaşanmış ölümlü kazalar, kazanın nerede meydana geldiğini önemli kılabilir. Kazanın meydana geldiği saat ve belki o saatte trafiğin yoğunluğu, yolun saatlerce kapanması, ambülânsın geç gelmesi gibi durumlar da bir haber için o haberin en önemli öğesi olabilir. Ancak haberi yazmaya başlamadan önce muhabir, bunlardan hangisinin en önemli olduğuna karar vermesi ve haberin adını koyup, o şekilde haberini yazmaya koyulması gerekir.
Bir haberde elbette 5N1K sorularının tümüne yer verilmelidir ve bunlardan birine dahi yer verilmeyen habere “eksik haber” denilir. Şu anda medya içeriklerinde yer alan haberlerin büyük bir kısmının “eksik haber” diye nitelendirilmesi yanlış olmayacaktır. Ancak burada benim üzerinde durmak istediğim nokta, haberde tüm soruların yanıtlarına yer verilmiş olsa da haberin “ne haberi olduğu” sorusunun net bir biçimde anlaşılıp anlaşılmadığıdır.
BİR YARIŞMA HABERİ
Örneğin şu habere dikkatinizi çekmek isterim: Bir yarışma yapılmış, yarışmada dereceye girenlere ödülleri ileri gelen kişilerden birisi tarafından verilmiş. Bu olayın haberi, sizce ne haberidir?
Sanırım, şunlardan herhangi birisi olabilir: “Yarışma sonuçları belli oldu”, “Birinci A kişisi oldu”, “Yarışmada dereceye girenlere ödülleri verildi”, “Dereceye girenlere ödülleri X kişisi verdi”, “X kişisi dereceye girenlere şunu söyledi: …”
Haberin ilk cümlesine ya da giriş cümlesine ne yazacağınız sorusu, bu haberin ne haberi olduğu sorusunun da yanıtı olacaktır. Aynı zamanda bu yanıt, haberin kimin için yazıldığı sorusunun da karşılığını verecektir. Nasıl mı? Şu soruların yanıtlarına bakalım:
Yarışmanın sonuçlarının belli olması, acaba kimi ne kadar ilgilendirecektir? A kişinin birinci olması, ne kadar önemlidir? Yarışmada dereceye girenlere ödüllerinin verilmiş olması haber midir? Verilmemiş olsaydı, acaba öyle bir konu daha mı önemlidir? Yoksa dereceye girenlere kimin ödül verdiği mi daha değerlidir? Okurlar, kimin ödül verdiğini mi, kimin ödül aldığını mı merak eder? Okurlar, dereye girenlerin ne dediğini ve başarı öykülerini mi merak eder, yoksa ödül veren ileri gelen kişinin belki de kâğıttan okuyarak yaptığı resmi açıklamayı mı en önce okumak ister? Bu soruların yanıtları verildiğinde yazılmış haberi yeniden değerlendirmek sanırım daha kolay olacaktır.
EN ÖNEMLİ ÖĞE HANGİSİ?
Öreğin şu haber incelenebilir: “A kurumu tarafından düzenlenen “X” konulu kompozisyon yarışmasında dereceye giren öğrenciler ödüllerini A müdürü Y’nin elinden aldılar”.
Şimdi, bu haber girişinde, en önemli öğe nedir? Başka bir deyişle, bu haber ne haberidir? Kim, ne düzenledi, ödülleri kim verdi sorularına yanıt veren bu cümlenin hedef kitlesinin yarışmayı düzenleyen kurum ve onun müdürü olduğu açıktır. Dolayısıyla bu haber, bir müdür haberidir. Çünkü benim anladığım kadarıyla bu cümle, müdür ya da onun kurumu için yazılmıştır. Okurlar ise ikinci planda hedeflenmiştir.
Haberin devamına bakalım: “Yarışmaya katılan kompozisyonlar 4 kişilik jüri tarafından … gibi noktalara dikkat edilerek değerlendirildi”.
Haberin bu ikinci cümlesi benim aklıma şu soruları getiriyor: Yarışmaya kaç kompozisyon katıldı? Ne zaman katılmışlardı? Jüri kimlerden oluşuyor. Bu jüri tanınmış kişiler mi? Dikkat edilen noktalar okurlar için daha anlaşılır bir biçimde yazılabilir miydi? Değerlendirme ne zaman sonuçlandı? Kamuoyuna durulmuş muydu? İlk cümle ile de birleştirerek aklıma gelen diğer soruları da sıralayayım: Yarışma ne zaman düzenlendi? Ödül töreni ne zaman, nerede yapıldı? Bu sorulara da haberin devamında yanıt arayacağım. Ancak bulamayacağım…
“MÜDÜR HABERİ”
Haberin üçüncü cümlesi ise şöyle: “Birinciliği B, ikinciliği C, üçüncülüğü D’nin kazandığı yarışmada müdür A, öğrencilere kitap hediye etti”.
Bu cümlenin ardından da aklıma şu sorular geliyor: Ödül kazananlar öğrenci mi? Nerede öğrenci? Yoksa müdür hangi öğrencilere kitap hediye etti? Hangi kitabı hediye etti? Sonra ne dedi? Bir açıklama yaptı mı? Öğrenciler ne dediler? Yarışmayı düzenleyenlerin başka bir açıklaması oldu mu?
Aklıma gelen sorular uzayıp gidiyor ancak haber burada, üçüncü cümlenin noktası ile sonlanıyor.
Şimdi bu haberi yeni baştan düşünelim. Bu haber ne haberi? Bence, ödüllerin verilmesi haberi. O halde, “ödüller kime verildi?” sorusunun yanıtının en başta yer alması daha uygun olmaz mı? Haberde en önemli unsur olan, emek harcayarak ödül kazananlar, haberin en son cümlesinde olabilir mi?
Okur odaklı yayıncılık diye üzerine basarak vurguladığım konu da işte bu noktada düğümleniyor. “Bu haber ne haberi?” sorusunun yanıtı net bir biçimde tanımlandığında, aslında, haberi yazmak daha kolay bir hale geliyor. Çünkü başlığa ya da giriş cümlesine ne yazılacağı ortaya çıkıyor. Ters piramit tekniğine uygun biçimde yazılacak haberlerde de en önemli öğe yazıldıktan sonra daha az önemli olanlara doğru yazım sürdürüldüğünde haber tamamlanmış oluyor.
SADE, NET VE ANLAŞILIR HABERLER
Çoğu zaman haber yazma alıştırmaları yapanlar, haberin en önemli öğesinin ne olduğu sorusunun karmaşasını zihinlerinde yaşıyorlar. Bir haberde birden çok öğe bir arada yer alabiliyor.
“Yarışma düzenlendi”, “ödülleri kazananlar belli oldu”, “ödüller verildi”, “ödülleri müdür A verdi” şeklindeki konu başlıkları arasından en önemli olan birinin seçilerek en başa yazılması, hepsinin bir arada verilmeye çalışılmaması, haberin sade, net ve anlaşılır bir biçimi sunumu adına önem taşımaktadır.
Bir de kimi muhabirler, haberi kimin için yazdıklarını karıştırıyorlar. Haberi kamuoyu için yazıyorsanız, ödülü kimin verdiğinden önce, kimin aldığını yazmalısınız. Yarışmayı düzenleyen kurumun adından önce, jüriden önce, ödül alanlarını takdir etmelisiniz.
Bir olaya ilişkin olarak her şeyi anlatmaya kalkmadan önce, onu haber yapan unsuru bulup en önce onu yazmalı ve okurlarınıza okutmalısınız. İlk cümlesi, ikinci cümlesini okutturmayan haber, iyi bir haber değildir. En iyi haber ise, sonuna kadar okutturabilen eksiksiz haberdir.
Sonuç olarak haber yazma konusunda sorun yaşayan genç muhabirlerin kendi kendilerine net bir biçimde şu soruyu sormaları ve tek bir yanıt vermelerinde büyük yarar olacağı kanaatindeyim: Bu haber ne haberi?
Bu sorunun yanıtı, ters piramit tekniği ile yazılacak haberin giriş cümlesinin de yanıtı olacaktır. Hangi haber olursa olsun, bu soruya verilen yanıtı tek bir cümleye düşürdüğünüzde, haberinizi yazmaya başlayabilirsiniz. Kolay gelsin…
-------------------------------
|