Lisans ve lisansüstü öğrenim yapan öğrencilerime geçtiğimiz haftalarda bir ödev verdim. Derse bir gazete satın alarak gelmelerini istedim. Sonra da bir dizi sorarak gazete okuma alışkanlıklarına ilişkin kimi ipuçları elde etmeye çalıştım. Ortaya çarpıcı sonuçlar çıktı. Gazete yöneticilerinin ve gazete okuma davranışını merak edenlerin ilgisini çekebilecek sonuçları sizlerle paylaşmak istiyorum.
GAZETE OKUYORLAR MI?
Öncelikle lisans öğrencilerinin yanıtlarından başlayayım. İletişim Bilimleri Fakültesi birinci sınıf öğrencilerine yönelik olarak verdiğim Sosyal Bilimlerde Araştırma Yöntemleri dersini alan 30 öğrencim, Cuma günkü derse ellerinde gazetelerle geldi. Sonra boş kâğıtlar dağıtıp; isimlerini yazmadan, soracağım sorulara samimi yanıtlar vermelerini istedim.
İlk sorum, “Dün herhangi bir gazete okunuz mu? Neden?” şeklinde oldu. Öğrencilerden 15’i bu soruya “evet, okudum” yanıtını verirken, 15’inden “hayır okuyamadım” yanıtı geldi. Olumlu yanıt verenler arasında “neden okuduğuna” ilişkin açıklamalarda şunlar dikkatimi çekti: “Gündemi takip etmek için (3 kişi)”, “Neler olduğunu merak ettiğim için”, “Bilgi edinmek istedim”, “televizyon izleyemediğim için gazete okuyorum”, “ekmek alırken, gazetede de alıyım dedim”, “arkadaşım okurken, gözüme bir şey takıldı, onunu için okudum ama gazetenin adını hatırlamıyorum”, “üç gündür okuyamamıştım, dün zaman bulunca okudum”, “zaten düzenli olarak okurum (3 kişi)”, “çünkü okumam gerek”.
Okumadığını ya da okuyamadığını söyleyenlerin nedenleri ise genel olarak şunlardı: “Ödevim vardı” (3 kişi), “hastaydım”, “çünkü gündemi internetten takip ediyorum”, “haberlerin beni ilgilendiren kısımlarıyla ilgileniyorum”, “haberleri arkadaşlarımdan alıyorum”, “genelde okumam”, “sınavım vardı”, “vaktim olmadı”, “fırsatım olmadı” (2 kişi), “evden dışarı çıkmadığım için gazete alamadım”, “okuldaydım”, “derslerim yoğundu”.
Sosyal Bilimler Enstitüsü’nde yüksek lisans, doktora ve bütünleşik doktora öğrencilerinin ortak aldığı Kitle İletişim Kuram ve Araştırmaları dersini alan öğrencilere de Pazartesi günkü derste aynı uygulamayı gerçekleştirdim. Yukarıdaki sorunun yanıtı olarak toplam 17 öğrencinin 12’si gazete okuduğunu, 5’i ise okuyamadığını söyledi.
Lisansüstü öğrencilerinin, lisans öğrencilerinden farklı kimi yanıtları vardı. İki öğrenci “reklâmlar” nedeniyle gazete okumuştu. Bir öğrenci ise gazete okuyamamasının nedenini “bakkala gidip almaya üşendim” şeklinde tanımlamıştı.
“DÜN” OKUNAN GAZETELER
Lisans öğrencilerinin “dün okudukları” gazete hangisiydi? Bu soruya öğrencilerin kimisi birden çok gazete adı yazdı. Kimileri ise internetten takip ettiklerini belirtti. Okuduğu gazetenin adını hatırlamayan bir öğrenci dışında, “dün” (Perşembe günü) en çok okunan gazetelerin ilk üçü Milliyet (7 kişi), Hürriyet (5 kişi) ve Radikal (2 kişi) şeklinde sıralandı. Lisansüstü öğrenim yapan öğrencilerin “dün” (Pazar günü) okudukları gazetelerde ise sıralama farklılık gösterdi. En çok okunan gazetelerden ilk üçü Hürriyet (15 kişi), Radikal (5 kişi) ve Milliyet (4 kişi) şeklindeydi.
Lisans ve lisansüstü öğrencileri arasındaki bu farklılık, sanırım bir ölçüde eğitim seviyelerindeki farklılıktan kaynaklanmakta. Ancak, soru sorulan ya da gazete okunan günlerin farklılığı da önemli bir etken. Çünkü haftasonu gazete okuma alışkanlığı ile hafta içi gazete okuma alışkanlığı arasındaki fark sonraki sorularda da etkisini göstermekte…
Bir sonraki soruda öğrencilere neden bu gazeteleri okuduklarını sordum. Lisans öğrencilerinden aldığım yanıtlar şöyle: “Genelde bu gazeteyi okurum” (3 kişi), “Alışkanlıktan”, “Eve bu gazete alınıyor”, “Babam alıyor”, “Kupon biriktiriyorum”, “Param kalmamıştı”, “İnternetten okudum”, “İddia bülteni için aldım”, “Derbi maçın detaylarını okumak için aldım”. Lisansüstü öğrenim yapan öğrencilerin daha farklı yanıtları ise şöyle: “Hafta sonu ekleri için aldım.” (3 kişi), “İçerik açısından doyurucu buluyorum”, “Reklâm sayfaları için aldım” (2 kişi). Ayrıca öğrencilere gazeteyi kendilerinin mi satın aldığını, yoksa başkasının satın aldığı gazeteyi mi okuduklarını sordum. Çoğu, kendi satın aldığı gazeteyi okuduğunu söyledi.
“Ne zaman okuduklarını” da sordum. Sabah ve akşam saatlerinin daha yoğun şekilde yazıldığını gördüm. Gazete okumaya ayrılan süre de tahmin edilebileceği gibi lisansüstü öğrencileri arasında (Pazar günkü gazeteler için) daha fazlaydı. “Okunan yer” ise genelde “ev” ya da “okul” şeklinde yazılmıştı.
BUGÜN SATIN ALINAN GAZETE
Uygulamanın belki de en önemli soruları “Bugün hangi gazeteyi satın aldınız?” ve “Neden bu gazeteyi satın aldınız?” şeklindeydi. Lisans öğrencileri Cuma günkü derse çoğunlukla Hürriyet (6 kişi), Milliyet (6 kişi), Radikal (4 kişi) ve Cumhuriyet (4 kişi) gazetelerini getirmişlerdi. Diğerleri farklı gazetelerle gelirken, dört kişi gazete getirmemişti. Lisansüstü öğrenim yapan öğrenciler ise Pazartesi günkü derse daha çok Radikal (6 kişi), Milliyet (4 kişi) ve Hürriyet (3 kişi) gazetelerini getirmişlerdi. Diğerleri farklı gazetelerle gelirken, bir kişi gazete getirmemişti.
Lisans öğrencilerinin “dün okudukları” gazete ve derse satın alarak getirdikleri gazeteler arasında Hürriyet ve Milliyet bağlamında değil ama Radikal ve Cumhuriyet gazeteleri bağlamında bir farklılık dikkati çekmekteydi. Dün, Cumhuriyet okuduğunu söyleyen bir kişiye karşılık, 4 kişi Cumhuriyet satın alarak derse gelmişti. Dün, Radikal okuduğunu söyleyen iki kişiye karşılık, 4 kişi derse Radikal satın alarak gelmişti.
Lisansüstü öğrenim yapan öğrenciler arasında da Pazar günü (dün) en çok okunan gazete “açık ara” Hürriyet iken, Pazartesi günü Hürriyet satın alarak derse gelenlerin sayısı 3’e inmişti. Radikal okuru sayısı ise bir kişi artmıştı. Milliyet okuru sayısı ise aynıydı (4 kişi). Anlaşılacağı gibi Hürriyet, daha çok hafta sonu takip edilen bir gazete konumundaydı. Pazartesi günü satın alınarak derse getirilmemişti…
NEDEN O GAZETE?
Öğrencilere dün okunan gazete ile bugün satın alınan gazete arasındaki farklılığın nedenini de sordum. Lisans öğrencilerinden aldığım yanıtlar şöyle: “Dün internetten okumuştum ama bugün başka gazete aldım”, “Köşe yazarları bence daha kaliteli” (2 kişi), “Sadece … bulamadığım zaman başka gazete alırım”, “Gündemi öğrenmek için … aldım”, “Bulmaca eki için aldım”, “Spor eki için aldım”, “Spor haberlerini okumak için aldım”, “Tamamen İddia için”, “…. pahalı olduğu için …. gazetesi alıyorum”, “Bayide saat 16’dan sonra …. dışında gazete kalmıyor”, “Gözüme ilk bu gazete çarptı”, “Eve bu gazete alınıyor”, “Görüşlerime uyuyor”, “Manşet haber ilgimi çektiği için aldım” (2 kişi), “Bilgi açısından beni en çok doyuran gazete”, “Değişiklik olsun diye aldım” (2 kişi), “Herhangi bir nedeni yok. Derse getirmek için aldım” (2 kişi).
Lisansüstü öğrenim gören öğrencilerin farklılığa ilişkin yanıtlar ise şöyle: “Görüşlerime uygun”, “Daha doyurucu”, “Haftasonu yazıları / ekleri için farlı gazete tercih ediyorum” (2 kişi), “Küçüklüğümden beri bu gazeteyi alırız”, “Her gün üç gazete alıyorum”, “Farklı gazete okumak istiyorum”, “Pazar günleri alışkanlığı nedeniyle”, “Manşet haber ilgimi çekti”, “Okuyacak çok şey buluyorum”, “Genelde üç gazete arasında seçim yapıyorum”, “Çünkü … bayide satılmıyor”.
Öğrencilerin görüşleri bu şekilde... Kimi gazetelerin “sadık” okuyucuları, kimi gazetelerin aileden gelen alışkanlıkları, kimi gazetelerin Pazar günü ekleri, kimilerinin bulmaca ve spor ekleri, köşe yazarları, reklâmları ve manşet haberleri satın alma davranışını etkileyen başlıca unsurlar olarak dikkati çekiyor. Bir kısım öğrenci ise “farklılık” aradığı için, bir kısım öğrenci ise “kendi görüşlerine yakın olduğu için” gazete tercihinde bulunuyor. Hafta içi günlerde internet üzerinden gazete okuma alışkanlığı daha fazla dikkati çekerken, hafta sonunda belki de önemli bir vakit geçirme aracı olarak gazeteler görülüyor. Gazete okuyanların oranı okumayanlara göre lisans düzeyinde yarı yarıya iken, lisansüstü düzeyde okuma oranının üçte ikiyi aştığı anlaşılıyor.
İletişim bilimi alanında eğitim gören gazetecilik, halkla ilişkiler ve reklâmcılık, sinema ve televizyon gibi bölümlerde öğrenimlerini sürdüren öğrenciler arasında “ideal” ya da “olması beklenen” ya da “arzulanan” gazete okuma alışkanlığı ölçüleri nelerdir, denilirse bu sorunun bir yanıtı yok. Ancak diğer fakültelerde öğrenim gören üniversite öğrencilerinden daha fazla ya da yüksek olmasını beklemek sanırım şaşırtıcı bir beklenti değildir. Ancak diğerlerinin durumu ne denildiğinde, ona ilişkin bir veri de yok. Yalnızca bu konuda “gönlümden” geçeni size söyleyebilirim. O da “dün herhangi bir gazete okudunuz mu?” sorusuna; belki bir iki öğrenci dışında, tüm iletişim öğrencilerinin “elbette” yanıtını vermeleri…
Elbette, bu çalışma ile elde edilen bulgular, bir olguyu açıklamak için yeterli ve bilimsel ölçütlerde bulgular olarak değerlendirilemez. Ancak bir konuya ilgi çekmek ve merak uyandırmak adına ve belki de üzerinde daha fazla konuşulacak ipuçları sunması adına sanırım işe yarayabilir.
-------------------------------
30.05.2006
http://www.dorduncukuvvetmedya.com/article.php?sid=6381
|