Sayfa tasarımı, her
boyutu ile “evrensel doğruları” olan bir eylem değildir. Daha önceki yazılarda
da vurgulamaya çalıştığım gibi tasarımda asıl olan da “yaratıcı”, “farklı” ve
“kişilikli” olabilmektir. Ancak bunu sağlarken de belirli kabul ve kurallardan hareket
etmek gerekir. Bu yazıda genel ve özel ölçütlerden söz ederek, başlık tipleri
üzerinde durmak istiyorum.
Dünyanın farklı coğrafyalarında; abartılı bir sayı ile ifade edilecek olursa, tasarımcı sayısı kadar çeşitli sayfa tasarımı uygulamalarından, başarılı olanlardan ve olmayanlardan söz etmek mümkündür. Başka bir ülkede başarılı olup, bizim kültürümüzde başarıya ulaşamayan örnekler de mevcuttur. Dolayısıyla herkesçe kabul edilen, standart ve evrensel kurallar yalnızca genel bazı konulara ilişkindir. Bu anlamda düzenli olmaktan, estetik anlayışlardan, moda akımlardan, beğenilerden, okunabilirlik ve anlaşılabilirlikten her zaman bahsedilebilir. O nedenle sayfa tasarımı konusunda örnekler gösterildiğinde “hangisi doğru” sorusu karşısında verilecek yanıt genel olarak iki ayrı biçimde değerlendirilebilir. Birincisi genel ölçütler, yani geçer beğeniler ve alışkanlıklar; ikincisi ise özel ölçütler, yani o yayının kendine özgü kural ve kişilik özellikleri…
TASARIM, DÜZEN DEMEKTİR
Tasarımın genel geçer beğeni ve alışkanlıklarla ilgili kısmı da
zaman içinde değişim gösterebilir. Daha önceki yazımda da belirttiğim gibi
tasarım beğeni ve alışkanlıkları zamanla değişir. Örneğin sekiz sütuna gazete
tasarımı yakın zaman önce dokuz sütuna çıkmıştır. Reklam tarifesi ile yakın
ilişkili görülse de bu durum tasarımcıları yeni bir boyuta taşımıştır. Örneğin
renkli tasarımlar geçmişe oranla günümüzde daha fazla tercih edilmektedir. Bu
da baskı kalitesindeki gelişmelerle yakın ilişkilidir. Kullanılan renklerin de
zaman içinde değiştiği söylenebilir. Günün moda renkleri sayfa tasarımında
kendisini göstermiştir. Başlık kompozisyonunda üst başlık ve alt başlık
kullanımı da giderek azalan bir uygulamadır.
Tasarımın moda, beğeni ve alışkanlıklarla ilgili kısmı bir yana
bırakıldığında, işin düzgün olup olmadığına ilişkin tartışma ön plana çıkar.
Örneğin modeli nasıl olursa olsun, dikişleri düzgün olmayan, iki yakası bir
araya getirildiğinde düz durmayan, kollarından birisi diğerinden daha uzun olan
bir kıyafetin durumu ile sayfa tasarımında da belirli unsurlara uymayan bir
sayfanın durumu aynıdır ve bunların “düzgün olmadığı” tartışmasız bir şekilde
söylenebilir.
Örneğin bir gazetede sütunlarla çalışılıp çalışılmaması önemli
bir “düzgünlük” ifadesidir. Estetik bir kaygı güdülmeden ya da bilinçli olarak
kullanılmadığı sürece sütunların dışına taşan her bir unsur, bir elbisenin
dikişlerinin hizada olmaması ya da “tren yolu” yapması ile aynı anlamı taşır.
Sonuç olarak hangi beğeni ya da moda akımlarla hareket edilirse edilsin, işin düzgünlüğü
ve belirli ilkelere dayanması o tasarımı bir üst boyuta taşır.
TASARIMA BAŞLAMADAN ÖNCE
Sayfa tasarımının “özel ölçütler” boyutuna gelince… Gazete
tasarımına başlamadan önce verilmesi gereken bazı kararlar o yayının
“kişiliğini” de oluşturan temel hatlardır. Bu kararlar aynı zamanda tasarımın
düzgünlüğünün de ölçütlerini oluşturur.
Örneğin bu kararlardan ilki sayfa tasarımında kullanılacak
başlık, metin, spot ve fotoğraf altı gibi yazıların font, stil ve
biçimlendirmelerinin belirlenmesidir. Gazetede kaç tür başlık kullanılacak? Üst
başlık, ana başlık, alt başlık ve ara başlıklar için hangi fontlar, hangi
puntoda ve hangi biçimde kullanılacak? Haber metni hangi font, punto ve biçimde
olacak? Fotoğraf altı yazıları nasıl olacak? Metin sola dayalı mı, bloklu mu
olacak? Boşluk tanımı ne olacak? Çizgiler nasıl olacak? Zemin renkleri neler
olacak? Bunların tanımlanması ve o yayının tamamında bu kuralların uygulanması
beklenir.
Çoğunlukla da bu ve benzeri kararlar, yayın öncesi hazırlanan
örnek ya da model sayfalarda ortaya konulmuş ve üzerinde uzlaşılmış kararlar
olmalıdır. Bir yayının düzgün olup olmadığı da büyük ölçüde bu model
sayfalardaki kararların doğru bir şekilde uygulanıp uygulanmadığı ile
değerlendirilebilir. Ancak bu modelin düzgün ve beğenilir olup olmadığı da ayrı
bir tartışma konusudur.
BAŞLIKLAR NE KADAR BÜYÜK OLMALI?
Sayfa tasarımı konusunda genel ve özel kurallar çerçevesinde
yanıtlanması gereken önemli sorulardan birisi haberlerde başlıkların ne kadar
büyük olması gerektiğidir. Bu sorunun genel kabulü için günümüzde yayınlanan
gazetelere bakarak bir yanıt vermek mümkündür. Ancak asıl olarak bu soru; daha
yayının başında, yayın öncesi hazırlanan model sayfalarda hazırlanan örneklerde
yanıtlanmalıdır.
Gazetenin kişiliğine göre başlıkların büyüklüğü ya da puntosu,
sayfadaki yerine bağlı olarak değişir. Gazetede en büyük punto ile verilen
başlık birinci sayfadaki manşet haberin başlığıdır. Haberlerin önemlilik
derecesi, sayfadaki konumu ve gazetenin hangi sayfasında bu haberin yer
aldığına göre başlıkların büyüklüğünün değişmesi beklenir.
Örneğin benim beğenilerime göre, genel ölçütler çerçevesinde,
üçüncü sayfanın manşet haberinin başlığı, birinci sayfadaki manşet haberin
başlığından küçük olmalıdır. İç sayfadaki hiçbir haberin başlığı, birinci
sayfanın manşet haberinin puntosundan daha büyük olmamalıdır.
Burada “benim beğenilerime göre” diyorum; çünkü burada yazdığım
“altın kurallar” kişisel olarak, görev yaptığım gazetelerde dikkat ettiğim ve
uygulamaya çalıştığım, ancak ömür boyu zevkli bir hobi olarak ilgi duyduğum ve
soranlara anlattığım kimi kurallardan oluşmaktadır. O nedenle yazdıklarımın da
bu gözle değerlendirilmesi yerinde olacaktır.
Yine kişisel beğenilerime göre, sayfada yer alan haberlerin
başlık puntoları en üstten alta doğru büyükten küçüğe sıralanmalıdır. Daha
altta yer alan bir haberin başlığının puntosu, üstteki haberden daha büyük
olmamalıdır. Eğer standart başlık uygulamasına gidilmemişse, yani bir sütunda
ya da köşede aynı büyüklük ya da puntoda başlık kullanılmamış, kimisi küçük,
kimisi büyük verilmişse, buradaki başlık büyüklükleri üstteki haberden
başlayarak aşağıya doğru azalarak devam etmelidir.
Başlık puntosunun büyüklüğü haberin önemliliğinin bir göstergesi
iken, bir başka gösterge haberin sayfada nerede yayımlandığıdır. En değerli
bölge sayfanın üst bölümüdür. O nedenle en önemli haber bu bölgede yer alır.
Bir gazete sayfasındaki en önemli yer ise sol üst taraftır. Yani manşetin
bulunduğu bölümdür. İkinci önemli bölüm sağ üst, üçüncü önemli bölüm sol alt,
dördüncü önemli bölüm de sağ alttır. Birinci sayfadaki haberlerin önemlilik
sıralamasına ilişkin yapılan içerik analizi değerlendirmelerinde de bu
varsayımdan hareket edilir. O halde en değerli kısımda, en büyük punto tercih
edilir. Puntonun büyüklüğü de haberin önemliliğinin bir göstergesi olur.
ÖNEMLİLİK GÖSTERGELERİ
Başlık puntoları ile ilgili bir başka nokta “kaç sütuna
çalışılan haberler için kaç punto başlıkların kullanılacağı” sorusunda
düğümlenmektedir. Burada da haberlerin önemlilik derecesine dikkat ederek bir
değerlendirme yapılır.
Genel ölçütlere göre gazetede en fazla yeri kaplayan haberler en
önemli haberlerdir. En fazla yeri kaplayan başlıklar da en önemli haberlerin
başlıklarıdır. Eğer böyle bakılırsa, örneğin üç sütuna 36 punto bir başlık
kullanılmışsa, tek sütuna çalışılacak haberlerde de aynı punto ile başlık atmak
doğru değildir. Çünkü tek sütuna kullanılan haberler, üç sütuna kullanılan
haberlere göre daha az önemlidir. O halde başlıkları da daha küçük olmalıdır.
Puntosu küçük de olsa iki satır başlık atıldığında ortaya çıkan
toplam başlık yüksekliği ayrıca başlığa ayrılan alan çerçevesinde önem taşır.
Bu iki satırlık alanın yüksekliği haberin önemliliğinin bir göstergesi haline
gelir. O nedenle bu duruma da dikkat etmekte yarar vardır.
Genellikle tek sütuna çalışılan alanlar, yani sayfanın sağında
ya da solunda yukarıdan aşağıya tek sütun indirilen bölümler için tercih edilen
yazı büyüklüğü kullanılan fonta bağlı olarak değişmekle birlikte genellikle 24
punto ve altıdır. Haber metninin 10-12 punto yazıldığı varsayılırsa, en düşük
tek sütunluk başlık puntosunun da 14 olması gerektiği söylenebilir. Bu alanlar
için de genellikle standart punto uygulamasına gidilir.
Manşet haber için en büyük kaç punto başlık kullanılmalıdır?
İşte bu soruya sanırım yayıncının ya da tasarımcının karar vermesi en doğru
harekettir. Haberin önemine göre, sayfada ayrılan yere göre, başlığın sözcük
sayısına göre, yayıncılık anlayışına ve beğenilere göre bu değişebilir. İster
genel ölçütler benimsensin, ister özel ölçütler oluşturulsun önemli olan bir
kararın bir kere alınması, uygulanması ve sonra da devam ettirilmesidir.
Gelecek hafta önemlilik konusuyla ilgili olarak alınması gereken
kararlar üzerinden konuya devam edeceğiz.
04.05.2007